Değerli BEYSAD Okurları;
Çok ilginizi çekebileceğini düşündüğümüz bir röportajla daha karşınızda olabilmenin sevincini ve BEYSAD’dan desteklerini hiç esirgemeyen bir Ana Sanayi Yetkilimizi daha sizlere ulaştırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Yapıcı görüşleri ile, gelişim için bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktan kaçınmayan genç bir yönetici; Vestel Satınalma Direktörü Sayın Hakan Akıncı… Tüm iş yoğunluğuna rağmen bu söyleşiye zaman ayırdığı için kendisine çok teşekkür ediyor, sizleri ilginizi çekeceğine inandığımız bu söyleşi ile başbaşa bırakıyoruz.
Sayın Hakan Akıncı, bize kısaca kendinizden ve bu zamana dek geçen iş yaşamınızdan bahseder misiniz?
Makine Yüksek Mühendisiyim. DEÜ Makine Mühendisliği’nde yaklaşık 5 yıl süren akademik kariyerim sonrasında, Vestel Beyaz Eşya bünyesinde 12 yılını dolduran bir çalışma hayatım var.
Yönetim şemasında nerede duruyorsunuz?
Vestel Beyaz Eşya grubundaki tüm ürün gruplarının Satınalma işlemlerinin yürütüldüğü organizasyonun başındaki Genel Müdür Yardımcısıyım. Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürüne bağlı olarak çalışmaktayım.
Beyaz eşya sektörünün Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gelişmede Vestel nerede duruyor?
Oluşan konjonktüre baktığımızda Türk Beyaz Eşya Sanayii altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Hepinizin bildiği gibi şu anda Türkiye, Avrupa’nın en büyük Beyaz Eşya üreticisi konumuna gelmiştir. Türkiye’nin sahip olduğunu bildiğimiz bu potansiyelin değerlendirilip bu noktalara gelinmesi, yıllardır bu sektörün içinde olan ve katkıda bulunmaya çalışan bizler için mutluluk verici bir durum şüphesiz. Gelinen bu güzel noktada daha ileriye gidebilmek, konumumuzu kaybetmemek adına oldukça önemli. Bu anlamda bütün sektör temsilcileri sorumluluk bilincinde, hedefleri ve ona bağlı adımları en doğru şekilde tespit etmeli.
Vestel’in, Türkiye Beyaz Eşya sektörünün son on yılına büyük bir ivme kazandırdığını ve renklilik getirdiğini düşünüyoruz. 12 yıl gibi bir sürede geldiğimiz bu nokta şüphesiz Türkiye’nin sahip olduğu sektör potansiyelinin açık bir kanıtıdır. Biz bu pozisyonumuzu korumayı ve sektörün lokomotiflerinden biri olmaya devam etmeyi amaçlıyoruz.
Sizin farklı ülke tecrübelerinizden de yararlanmakta fayda var. Türkiye ile yurtdışı beyaz eşya yan sanayiini karşılaştırır mısınız?
Bizim diğer ülkelerden en büyük farkımız yetişmiş insan gücü kalitemiz ve dinamizmimizin diğer ülkelere göre daha üst seviyelerde olması. Devlet teşviklerinin ve avantajlarının çok yüksek olduğu diğer potansiyel ülkelere göre hala üstünlüğümüzü koruyabilmemizin altında da bu sebebin yattığını düşünüyoruz.
Vestel’in Türkiye ve dünyadaki tesisleri nerelerde ve oralarda neler üretiliyor?
Vestel Beyaz Eşya olarak Türkiye ve Rusya’da üretim tesislerimiz bulunuyor.
Türkiye’de;
2.800.000 kapasiteli Buzdolabı Fabrikaları
2.350.000 kapasiteli Otomatik Çamaşır Makinası Fabrikası
1.350.000 kapasiteli Pişirici Cihazlar Fabrikası
600.000 kapasiteli Bulaşık Makinası Fabrikası
600.000 kapasiteli Klima Fabrikası
400.000 kapasiteli Termosifon Fabrikası
Rusya’da
500.000 ‘er kapasiteli Buzdolabı ve Çamaşır Makinası fabrikaları bulunmaktadır.
Türkiye üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz, hangi ülkelere? Rekabet şartlarına ilişkin görüşlerinizi alabilir miyim? Türkiye pazarında ya da yurtdışında rakip gördüğünüz ülke ya da markalara ilişkin…
Türkiye üretimimizin yaklaşık %80’ini ihraç ediyoruz. İhracatımızın %85‘i Avrupa ülkelerine yapılmaktadır. Bunlar içinde de Fransa, Almanya, İspanya, İngiltere ve İtalya başta gelmektedir. ODM üreticisi olduğumuz için özellikle Çin firmaları ile çok ciddi rekabet içindeyiz. Türkiye pazarında yerel üreticiler ile rekabet içinde iken yurtdışında kendi markamız ile satış yapmadığımızdan, adına üretim yaptığımız markalar ile birlikte dolaylı olarak bir rekabetin içinde bulunuyoruz.
Vestel’in uzun vadeli hedeflerinden söz eder misiniz? Yan sanayinizin de yeni gelişmelere açık olabilmeleri için yeni ürün gamı projelerinizden de bahseder misiniz?
Vestel olarak hedefimiz, ürün gelişiminde şimdiye kadar geldiğimiz konumu daha ileriye taşıyarak, sahip olduğumuz değer ve avantajlarla en iyi ürünü ve servisi, en iyi maliyetlerle müşterilerimize sunabilmektir. Beyaz Eşya konseptinde müşterimizin beklentilerini ürün gamı anlamında en azami ölçüde karşılayabilmek de en önemli hedeflerimizdendir. Bunun için de yatırımlarımıza hız kesmeden devam etmekteyiz.
Vestel’in sürdürülebilir gelişim, inovasyon ve enerji verimliliğini çok önemsediğini biliyorum. Bu konudaki yeni gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Ar-Ge personelimizin yaklaşık %30’u inovasyon konularına odaklanmış durumda; kalan personelimiz de planlı ürün geliştirme projeleri üzerinde çalışmaktadır. Alternatif enerji kaynaklarını kullanma, kullanıcıya yeni kolaylıklar sunma, önceliklerimiz arasındadır. Patent portföyümüzü her yıl ikiye katlamaktayız; bu sayede son bir kaç yıldır Türk Patent Enstitüsünün düzenlediği yarışmalarda dereceye girilmiştir.
Ar-Ge faaliyetlerinizden söz eder misiniz?
Şu an Ar-Ge faaliyetlerimizin büyük bir kısmını kaynak kullanma verimliliğini yükseltecek alanlarda yapıyoruz. Kaynak kullanma verimliliği yüksek ürünler deyince elektrik tüketimi düşük ürünlerin yanısıra, su ve deterjan tüketimi de düşük, çevreye daha az atık ve gürültü yayan ürünler olarak algılamaktayız. Ayrıca “A Brand” diye tanımlanan sektörün bilinen üreticileri için de projeler yürütülmektedir.
Vestel’in tüm tesisleri için satınalma işlemlerinin tamamı Türkiye’den mi yürütülüyor? İşleyiş nasıl?
Vestel’in tüm satınalma işlemleri Türkiye’deki merkezimizden yürütülmektedir. Rusya fabrikamızın lokal alımlarını oradaki Satınalma ekibi Türkiye ile koordineli olarak yürütmektedir.
2010 yılında Türkiye dahil global toplam alım miktarınız ne kadar oldu?
2010 yılında Türkiye dahil global alım miktarımız yaklaşık 600 Milyon Euro gerçekleşmiştir.
2011 yılında bir artış bekleniyor mu?
2011 yılında emtia fiyatlarındaki yükselme ve bizim üretim miktarlarımızda artış ile birlikte alım miktarımızın 700 Milyon Euro civarında olmasını bekliyoruz.
Vestel’in satınalma süreçlerinde yan sanayilerinden en büyük beklentisi / kriterleri nelerdir? Satınalma süreçleri nasıl yürütülüyor?
Vestel olarak, piyasanın rekabet zorluklarını en ciddi yaşayan firmalardan biriyiz. Bu nedenle yan sanayilerden maliyet anlamında destek olacak çalışmalar beklemekteyiz. Kalite standartlarına sahip, üretim teknolojisine hakim ve üretim planlama ve lojistik özellikleri bulunması belli başlı kriterlerimiz arasında. Fabrikalarımızın teknik özelliklerini belirledikleri komponentler Satınalma bölümü aracılığı ile firmalara iletilmekte ve tedarik edilen numunelerin fabrikalarda onay süreçlerinin tamamlanması sağlanmaktadır. Bu arada yeni firma söz konusu ise numune öncesi firmaların ön incelemesi bütün birimler tarafından yapılmaktadır.
Tedarikçilerinizle yaşadığınız en büyük sıkıntı hangi noktada yaşanıyor? Kalite, lojistik, fiyat unsurları açısından değerlendirir misiniz?
Tedarikçilerimiz ile en baştan, tasarım çalışmalarından itibaren beraber çalışmayı arzu ediyoruz. Fakat ne yazıkki bu aşamada bize destek olacak, yönlendirebilecek yardımcı sanayi sayısı sınırlı. En baştan beraber yapılan tasarımların en uygun maliyeti sağlayacağına inanıyoruz. Ayrıca tedarikçilerimizin kendi üretim verimlilikleri konusunda iyileştirme çalışmaları yapmalarını bekliyoruz. Nasıl daha verimli, esnek çalışırım, nasıl hurda, fire oranlarını daha iyileştirebilirim diye çaba sarfetmeliler. Bunların sonucunda da sürekli iyileşme hedefleri olmalı tabiiki.
Yerli ve yabancı tedarikçilerinizi olumlu ve olumsuz taraflarıyla karşılaştırmanızı rica edebilir miyiz? Ülke bazında bir “üstün”lük var ise eğer, hangi noktada bu değerlendirmeyi yapıyorsunuz, üstün olanın üstün noktaları nelerdir?
Türkiye iş gücü olarak son derece eğitimli bir iş gücüne sahip. Genç, aktif, dinamik ve çalışkan bir iş gücü bulunuyor. Bu bizim için çok önemli bir üstünlük. Bu iş gücünü doğru yönlendirdiğimiz zaman çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Fakat yeniliklere pek açık olduğumuzu söyleyemeyeceğim, yeterince araştırmacı değiliz. Ayrıca Uzakdoğu’da yoğun nüfusun getirdiği çok büyük bir pazar var, bu da oradaki üreticiler için miktar anlamında büyük bir avantaj sunuyor. Bu da ölçek ekonomisinde, maliyet anlamında onların elini çok güçlendiriyor.
Tedarikçilerinizle ortak çalışmalar yapıyor musunuz, hangi aşamalarda?
Daha önce de bahsettiğim gibi biz firmalarımızla proje aşamasından ortak çalışma yürütmek istiyoruz, fakat bu konuda bize hizmet verebilecek firma sayısı ne yazıkki sınırlı. Dolayısı ile bizlere Ar-Ge konusunda destek verebilen firmalar ile bu çalışmaları en baştan beraber yürütüyoruz.
Beklentilerinizi sanayicilerinize nasıl duyuruyorsunuz, yatırım yapmalarına güvence veriyor musunuz? Yan sanayinizi, özellikle Türk yan sanayisini nasıl destekliyorsunuz?
Yardımcı sanayilerimiz ile sıklıkla toplantılar düzenliyoruz, fabrikalarını ziyaret ederek geldikleri noktaları takip etmeye çalışıyoruz. Bu görüşmelerimizde beklentilerimizi kendilerine aktarıyoruz. Çok ciddi bir rekabetin olduğu bir piyasadayız, dolayısı ile bize destek olan firmaları biz de destekliyoruz. Yatırım konularında kazan-kazan stratejisi kapsamında desteklediğimiz projeler mevcut.
Vestel ricası ile, Vestel için, yurtdışından üretim yapmak üzere gelen yabancı tedarikçileriniz var mı?
Evet birkaç firma bizim teşviklerimiz ve yönlendirmelerimiz ile Türkiye’ye yatırım yaptı. Bazı firmalar ile de Türkiye’ye yatırım yapmaları konusunda çalışmalarımız hala devam ediyor.
Vestel fabrikalarının yerli ve yabancı yan sanayi kullanım oranları nelerdir? (Eğer Türk tedarikçilerinin ürünlerinin kullanım oranları az ise) artırılması için neler yapılabilir?
Her fabrikanın kendine has bir dağılımı olmasına rağmen, genel anlamda baktığımızda yerli ithal oranımız %50-50’ dir diyebiliriz.
Tedarikçileriniz ile ilgili politikalarınız nelerdir, onlara verebileceğiniz mesajlarınız var mı?
Tedarikçilerimizden sürekli iyileştirme kapsamında kendilerini geliştirmelerini bekliyoruz. Yeni trendleri, yeni teknolojileri takip etmelerini arzu ediyoruz. Bizimle aynı hızda koşabilecek birbirimize sürekli destek olabileceğimiz yardımcı sanayiler ile çalışmak en büyük hayalimiz.
Hazırlamakta olduğumuz Beyaz Eşya Yan Sanayii Strateji Belgesi çalışmalarında görüşlerinize başvurularımız sürüyor ancak bir kez de okurlarımızla paylaşmanızı rica edeceğim. Bu Strateji belgesinden beklentileriniz nelerdir? Hangi noktalara muhakkak değinilmesini arzu ederdiniz?
Türk Beyaz Eşya sanayinin çok güzel geçen bu döneminde, yakaladığımız bu ivmeyi kaybetmemek ve ülke olarak sektörün vazgeçilmez bir unsuru olduğumuz gerçeğini kalıcı hale getirebilmek adına bu belgeyi çok önemli buluyoruz ve başından beri destek olmaya çaba gösteriyoruz. Bu belgenin ülkemizin sahip olduğu potansiyeli, imkanları ve aynı zamanda eksiklerini doyurucu ve doğru bir şekilde bizlere sunması gerekiyor. Çok ciddi bir rekabetin yaşandığı günümüzde, ileriye dönük adımların çok ama çok dikkatli atılması gerekliliği ortada. Doğru analiz, sonrasında doğru hedeflerin konması olanağını bizlere sunacaktır. Bu belgenin özellikle, ürün geliştirme anlamında dünya beyaz eşya sektörünün lider ülkelerinden biri olabilmek adına Türkiye’nin ne gibi ihtiyaçları olduğunun net bir şekilde ortaya koymasını arzu ediyorum.
BEYSAD’la ilgili görüşleriniz ve BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir? Türk yan sanayii olarak strateji belgesi çalışması yanında, bizler sizler için farklı neler yapabiliriz?
Ülkemizde, Beyaz Eşya sanayiinin geldiği konumda BEYSAD’ın yeri çok önemli. Güçlü yardımcı sanayi, ana sanayinin daha güçlü olabilmesine, kendine avantaj yaratabilmesine olanak sağlamakta. BEYSAD sadece birkaç yardımcı sanayinin değil, sektöre hizmet eden tüm yan sanayilerin kendilerini geliştirebilmelerine, üst standartları yakalayabilmelerine olanak sağlaması açısından çok önemli bir görev yapıyor. BEYSAD’ın sektöre has bazı özel konular hakkında katılımı yüksek, proje ekipleri kurarak çalışmalar yapmasının, çalışmalarına katkı sağlayacağını düşünüyorum.