Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Bahadır Tavusbay. St Pulcherie Fransız Lisesi ardından Sabancı Üniversitesi Endüstri Bölümü mezunuyum. Yaklaşık 3 yıldır Uğur Metal’de Kalıp Tasarımı / Ar-Ge bölümünde görev almaktayım.
Firmanıza ve yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?
Uğur Metal, 2009’da 4 döküm makinesiyle başlayarak, bu gelişen endüstride akıllıca yatırımlar yaparak 21 HDPC makinesine ulaştı. Yönetici, mühendis ve teknik personelden oluşan ve 40'dan fazla çalışanı bulunan Uğur Metal sürekli yeni ürünler ve tasarımlar geliştirilmektedir. Ben de firmamızda kalıp tasarımına ve yapımına ilişkin çalışmalar yapmaktayım. Bunun yanında son yılda gerçekleştirdiğimiz Kalıphane yatırımında aktif rol oynadım.
Firmanız ile yollarınız ne zaman kesişti?
Uğur metal bizim aile şirketimiz. Üniversiteden mezun olduktan sonra firmamızda aktif olarak çalışmaya başladım.
Firmanızın organizasyon yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Firmamız 3 ortaklı bir aile şirketidir. Aile şirketi olduğu için etkileşim; önceki neslin tecrübeleri ile yeni neslin yenilikçi bakış açısını biraraya getiriyor. Sağlam ama yeni adımlarla ilerlediğimiz süreçler sağlıyor.
Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Beyaz eşya, otomotiv, makine, elektronik ve savunma sanayisine hizmet vermekteyiz.
İhracat oranlarınızdan ve en çok hangi ülkeye ihracat yaptığınızdan söz eder misiniz? İhracat oranımız toplam üretimimizin yaklaşık %30’unu oluşturuyor. En çok ihracat yaptığımız ülke Almanya’dır.
Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?
Kurulumumuzdan itibaren Ar-Ge çalışmalarına ciddi önem vererek ilerliyoruz. İnovatif fikirler ve yaklaşımlarla hizmet anlayışımızı geliştirerek özel çözümler geliştiriyoruz. Hızlı gelişen ve değişen global dünyada inovasyonun, gelişmenin anahtarı olduğuna inanıyoruz.
Yeni yatırım ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarınıza ilişkin bilgi alabilir miyiz?
Yeni gerçekleştirmiş olduğumuz Kalıphane yatırımımızı geliştirmek öncelikli hedefimiz olup bunun yanında firmamızda olan robot otomasyon çalışmalarına hız vermek istiyoruz.
Pandemi ve savaş süreci ile; 2022 yılı nasıl geçti?
Tüm ülkede olduğu gibi bizde de beklentilere paralel olarak ilk senede normal seyrinde ilerlerken, Covid-19'un etkisiyle ciddi gecikmeler yaşandı. Bilhassa yurt içinde ve Avrupa otomotiv endüstrisinde üretimde yaşanan duruşlar, sektörü önemli ölçüde etkiledi. Yine lojistik sektöründe yaşanan sorunlar, enerji maliyetlerindeki yükseliş, fiyat istikrarsızlığı ve tedarik noktasında yaşanan dönemsel sıkıntılar metal döküm sektörünün sorunu olduğu gibi bizim de ortak sorunumuz.
2023 yılı için öngörüleriniz ve gördüğünüz risk unsurları nelerdir?
2023 yılı için Avrupa’da yaşanacak doğalgaz sıkıntısının Türkiye’de aynı boyutta yaşanmaması da Türkiye’yi döküm sektörü için çok daha önemli bir konuma getirebilir ancak. Üretim maliyetleri ve kur artışları bizim sektörümüz açısından tedirginlik duyduğumuz noktalardan…
Sanayi 4.0’ın Türkiye gelişimini nasıl görüyorsunuz? Dijitalleşmeye ilişkin çalışmalarınız, tedbirleriniz var mı?
Sanayi 4.0, üretim mühendisliğinde ciddi bir gelişme. Gerekliliğine inanılmakla birlikte bu dönüşümün nasıl yapılacağı konusunda belirlenmiş bir standart bulunmuyor. Yatırım maliyetinin yüksek olmasının yanı sıra yazılım ve robotik uygulamalar teknik uzmanlık gerektiren çalışmalardır. Bizim gibi birçok firma açısından aslında bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Biz de adımlarımızı planlarken aslında bu doğrultuda ilerliyoruz. Gerçekleştirmiş olduğumuz yatırımlarda 4.0 dönüşümüne uygun kararlar alıyoruz.