Hükümet, TOBB bünyesindeki 60 sektörün sıkıntılarını tek tek dinledi…
TOBB bünyesindeki 60 sektörün talep ve önerilerinin aktarıldığı Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nın yedincisi TOBB Genel Merkezi’nde yapıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğini yaptığı toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları katıldı.
Toplantıda beyaz eşya sektörünün önde gelen isimleri de yer aldı. Sektörümüzün bağlı bulunduğu Dayanıklı Tüketim Sektör Meclisi’nin sunumunu ilgili meclis başkanı Sayın Şirzat Subaşı aktardı. Toplantıda BEYSAD’ı temsilen BEYSAD Başkan Yardımcısı Sayın Hasan Danişment ve Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Ayşegül Koç yer aldılar.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin birinci ekonomik önceliğinin cari işlemler açığının azaltılması olduğunu söyledi. Babacan, hükümetlerinin yolsuzluklara her dönem hassasiyetle yaklaştığını, şeffaflaşma konusunda bir paket hazırlandığını ve yerel seçimlerin ardından gündeme geleceğini kaydetti. Babacan, “Yolsuzlukla mücadele, önceliklerimiz arasında. Hiçbir yolsuzluğa müsamaha gösterilmemiştir ve gelecekte de taviz vermeyeceğiz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, bütün küresel tahminlerde Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerin büyümesinin süreceği öngörülerini vurguladı. Babacan, büyümenin sosyal olarak da fayda sağlaması gerektiğine işaret ederek, “Sosyal yapı iyileşmezse, orada doğan bir sosyal gerginlik geliyor ve büyümeyi vuruyor” dedi.
Türkiye’nin cari işlemler açığını azaltmayı öncelik aldığını belirten Babacan, kısa vadede; mali disiplinin sürdürülmesi, para politikalarının kullanılması ve makro ihtiyati tedbirlerin uygulamada olduğunu vurguladı. Uzun vadede ise enerji ithalatının azaltılması, tasarrufların artırılması, katma değerli ürünlere geçiş ve eğitim kalitesinin artırılmasına yönelik önlemleri sıraladı.
Ali Babacan hukuk ve demokrasi kalitesinde “uluslararası kriterlerin” önemli olduğunu belirterek, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk standardının tek ölçütünün Avrupa Birliği olduğunu, Afrika Birliği ya da Shangai işbirliği örgütü olmadığını belirtti. Babacan, Fransa’nın yeni yönetimiyle birlikte Türkiye AB ilişkilerinde iyileşme beklediklerini, bu yıl içinde hukuk ve yargının temel alındığı 23. ve 24. fasılların açılmasını arzu ettiklerini belirtti. Başbakan Yardımcısı hukukun üstünlüğünün başka alanlara etki etmek için kullanılmaması gerektiğini de söyledi.
Hisarcıklıoğlu: Küresel STA anlaşmalarının içinde olmalıyız
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD Avrupa STA görüşmelerinin önemine değinerek, ABD’nin Japonya, Kore, Kanada, Avustralya, Malezya, Meksika gibi ülkelerde Trans Pasifik Ticaret Anlaşması, Avrupa Birliği ile de Trans Atlantik Ticaret Anlaşması yapmak istediğini hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, “Bu iki girişim, birlikte dünya ekonomik gücünün üçte ikisine denk geliyor. Bu da sadece ticareti ve yatırımları değil, üretim standartlarını belirleme konusunda da büyük bir güç elde etmelerini sağlıyor. Eğer ABD ile AB arasındaki bu girişimin dışında, sadece seyirci olarak kalırsak, çok daha büyük sıkıntılar yaşarız. İçinde olursak o müzakerelerde tarafız. İçinde olmazsak, ne kural koydularsa ona göre hareket ederiz” dedi.
Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında finans kesimine de seslenerek, dalgalanma ortamında finansal yaklaşımlarını katılaştırmamaları çağrısında bulundu. Hisarcıklıoğlu, “Aynı gemide olduğumuz söylemini en güzel teyit edecek zaman, böyle günlerdir. Kriz fırsatçılığı ve kolaycılığına kaçmadan, sadece iyi gün değil, kötü gün dostu da olduğunuzu gösterin” dedi.
Toplantının ikinci yarısında yer alan Türkiye Dayanıklı Tüketim Malları Meclisi Başkanı Sayın Şirzat Subaşı, konuşmasına sektörün pozitif rakamlarını gururla sunarak başladı ve bu başarıda güçlü bir yan sanayimiz olmasının çok önemli olduğu vurgusunu yaptı.
Dayanıklı tüketim malları sektörünü;
• Türkiye’nin En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu listesindeki 14 kuruluş,
• Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi listesindeki 9 şirket, temsil ediyor.
Türkiye’deki kayıtlı çalışan her 100 kişiden 0,7’si dayanıklı tüketim malları sektöründe çalışıyor. Dayanıklı tüketim malları sektöründe istihdam edilen her 100 kişiden 5’i mühendis olarak çalışıyor.
Dayanıklı tüketim malları sektörü 2013 yılında;
• 7 milyar $ ihracat,
• 2,8 milyar $ ithalat, yaptı.
Türkiye’deki faaliyet gösteren her 100 firmadan 0,6’sı dayanıklı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteriyor. Özel sektörde faaliyet gösteren firmaların vergi öncesi karlarının yüzde 0,4’ünü dayanıklı tüketim malları sektörü yapıyor.
Ödenen her 1000 TL’lik ,
• Kurumlar Vergisinin 3 TL’sini,
• Gelir Vergisinin 4 TL’sini, dayanıklı tüketim malları sektörü ödüyor.
Sorun 1
Atık Elektrikli Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü Yönetmeliği uyumunda yaşanacak sorunlar
Açıklama
22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı AEEE Yönetmeliği sonrasında ilgili Tebliğ henüz yayınlanmamıştır. Bu nedenle, üreticilerin AEEE toplama ve geri dönüştürme yükümlülüğüne dair hedefleri net değildir. Tüm üretici ve ithalatçıların kayıt altına alınması ile haksız rekabet önlenecektir.
Çözüm Önerisi
• Atık Çerçeve Yönetmeliği Taslağı ve Atık Elektrikli Elektronik Eşyaların Yönetimi konusunda Yetkilendirilmiş Kuruluşların Oluşmasına ve Çalışma Şartlarına İlişkin Tebliğ Taslağı bir an önce yayınlanmalı,
• Ekonomi Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli olarak ithalatta gerekli denetimler için düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır.
İlgili Kurumlar: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı
Sorun 2
Enerji verimliliği yüksek ürünlerin satışının teşvik edilmemesi
Açıklama
Enerji verimliliği yüksek ürünlerin teşvik edilmesi konusunda çalışma yapılmasına, buzdolabı ve klima öncelikli olmak üzere, yüksek enerji verimli ürünlerin vergi indirimi ile teşvik edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda, AB ülkelerinde çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Enerji verimliliği yüksek ürünlerin kullanımının Keban Barajı’nın sağladığı elektrik enerjisinin yaklaşık iki katı kadar tasarruf sağlayacağı öngörülmektedir.
Çözüm Önerisi
Enerji verimliliği yüksek ürünlerin satışının teşvik edilmesi için vergi indirimi ve AB ülkelerindekilere benzer teşvikler uygulanmalıdır.
İlgili Kurumlar: Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Sorun 3
Dayanıklı tüketim mallarının piyasa denetimlerindeki eksiklik
Açıklama
Kolay nakliye özellikleri ve denetimsizlik sebebiyle yurt dışından kaçak olarak ülkemize giren ürünler bulunmakta; yine denetimsizlik sebebiyle gerekli sağlık, güvenlik ve çevre standartlarına uygun olmayan ürünler yurt içinde üretilerek piyasaya sunulmaktadır.
Çözüm Önerisi
• TSE tarafından klima test laboratuvarı kurulmalı,
• Mevcut beyaz eşya test laboratuvarlarının test kapasiteleri artırılmalı,
• Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı piyasadan test amacıyla toplanacak ürünler için bütçe ayırmalı ve bu konuda sektörle birlikte denetim planı çıkarmalı,
• Ulusal Temiz Üretim Merkezi (UTÜM) kurulmalı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde sağlık, güvenlik ve çevre standartlarına uygun üretime yönelik gerekli teşvikler sağlanmalı,
• Piyasa ve işyeri denetimleri etkinleştirilmeli ve kaçakçılık önlenmelidir.
İlgili Kurumlar: Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, TSE
Sorun 4
Bazı perakendecilerin tüketicileri yanıltıcı kampanyalar düzenlemesi
Açıklama
Bazı perakendeciler, tüketicilere bazı ürünlerde belirli stok adetleri belirleyerek yürüttükleri kampanyalarda yanıltıcı işlemler yapmaktadırlar. Bu ürünü satın almaya giden tüketici, genellikle “Az önce bitti”’ yanıtı ile karşılaşmaktadır.
Çözüm Önerisi
Birçok yurt dışı örneğinde olduğu gibi, ilan edilen kampanyalar, kampanya süresince satılan tüm söz konusu ürünleri kapsamalı, kampanyalar ürün adedi yerine süreye bağlı olmalıdır.
İlgili Kurumlar: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Sorun 5
Tüketici mevzuatı ile ilgili yaşanan sorunlar
Açıklama
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 8. maddesinde yer alan “ayıplı mal” tanımı açık değildir. Söz konusu Kanun, mal ayıplı çıktığında, satın alma tarihinden itibaren 6 aylık sürede tüketiciye tamir, fiyattan indirim, para iadesi, değiştirme seçeneklerini sunmaktadır. Bu durum, uygulamada üreticilere ağır yükler getirmekle birlikte, suiistimale de açıktır. Servis hizmetleri, özellikle ithal mallarda tüketiciler açısından sıkıntıya yol açmaktadır.
Çözüm Önerisi
• Satılan malda ayıbın tespit edilmesi durumunda, tüketiciye tanınan seçimlik haklar önceliklendirilmeli, para iadesi ve değiştirme seçeneği, tamir veya fiyattan indirimin yapılamayacağı durumlarda kullandırılmalı,
• Standartlara uygun ve yeterli sayıda servis bulundurma konusu etkin bir şekilde denetlenmeli ve yaptırımlar getirilmelidir.
İlgili Kurumlar: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı