Dijiterra bir Balorman iştirakidir.
Balorman iştiraklerinden Digiterra, Endustri 4.0 adı altında sunduğu yazılımsal çözümler ile pek çok firma ile birlikte BEYSAD üyesi firmalarla da çalışmalara başladı. Yorglass, Gençler Kablo ve Balorman firmalarında başarılı projelere imza atan Digiterra, yapay zekaya giden yolda doğru bir alt yapının önemine dikkat çekiyor. Farklı sektörlerde çalışmalarına devam eden Digiterra, 2021 yılında daha fazla firmaya ulaşmayı hedefliyor. BEYSAD olarak, Dijiterra COO (Chief Operating Officer) ve firma ortağı Sayın Batu Balkır ile Dijiterra’yı daha yakından tanımayı istedik. Bu yolculuklarında kendilerine başarılar diliyoruz.
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Batu Balkır. 2019 yılında Kanada’da McGill üniversitesinin İşletme bölümünden mezun oldum. Üniversiteden mezun olunca Digiterra projesi ilgimi çektiği için İstanbul’a döndüm. O günden beri de aktif bir şekilde Digiterra’nın yönetiminde yer alıyorum.
Digiterra nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?
Digiterra, Türkiye’de üretim yapan firmaların dijital dönüşüm konusunda farklı ihtiyaçlarını gidermek ve yeni nesil işletmeler yaratmak amacıyla kuruldu. Türkiye’de üretim yapan pek çok firma dijital dönüşüm ihtiyacının bir şart olduğunu bilmekle beraber nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda epey bir belirsizlik vardı.
Digiterra ne yapar? Beyaz Eşya Yan Sanayi Sektörüne nasıl destek olabilirsiniz?
Digiterra, beyaz eşya yan sanayi dahil olmak üzere birçok sektöre dijital dönüşüm başlığı altında farklı seviyelerde yazılımsal çözümler sunan bir teknoloji start-up’ıdır. Sahadan veri toplama ve verilerin gerçek zamanlı gösterimi ile başlayan çalışmalarımızda en çok katma değer yarattığımız aşama ise makine öğrenmesi ve yapay zeka kısımlarıdır.
Digiterra ekibi kimlerden oluşuyor?
Genç ve dinamik bir ekipten oluşan Digiterra, geniş yazılım kadrosunun yanı sıra veri bilimi konusunda doktora seviyesinde eğitim sahibi kişileri bünyesinde barındırıyor. Özellikle veri bilimi alanının Türkiye’de çok yeni gelişen bir konu olmasından dolayı kadromuzda Amerika’da bu konunun eğitimini veren ve Hollanda’da bu konuda eğitim almış kişiler bulunmaktadır.
Yurtdışı deneyiminizi de düşünerek; Türkiye start-up iklimi ile (Kanada, ya da inceleme şansınız olan başka ülkeler var ise) yurtdışı start-up iklimini karşılaştırmanızı istesek; Türkiye’yi
Türkiye’de teknokentler ve TÜSİAD Sd2 programı gibi oluşumlar ile birlikte start-up ekosistemi hızla gelişmekte olsa da henüz Amerika, Kanada gibi ülkelerin bir hayli gerisinde olduğumuzu düşünüyorum.
Yurtdışında kalmayı düşünmediniz mi? Bu olanaklarla neden Türkiye?
Türkiye dijital dönüşüm alanının gelişime çok açık olduğu ve firmaların bu konuda yatırım iştahının yüksek olduğu bir ülke. Ben de bu konuda Digiterra olarak çok sayıda firmaya değer katabileceğimize inandığım için yüksek lisansımı yapmadan önce Türkiye’de bir süre kalarak bu konuda deneyim kazanmak ve yaratılacak değerin bir parçası olmak istedim.
BEYSAD üyelerine mesajınız…
Yan sanayi firmalarının sürdürülebilirlikleri adına, her geçen gün teknolojik yatırımlarla kendini geliştiren ana sanayiye ayak uydurmaları gerektiği kaçınılmaz bir gerçek. Bu kapsamda doğru planlama ve yol haritası ile tüm yan sanayi firmalarının bütçelerine uygun olacak şekilde dijital dönüşüm çalışmalara başlamalarının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Algı olarak çok pahalı yatırımlar gerektireceği düşünülse de, aslında hem çözümler beklenenden daha uygun maliyetlerle sunuluyor, hem de yaratılan değer yatırımı çok kısa bir sürede amorti ediyor.
Ben, günümüze baktığımızda Türkiye’de gerekli teknoloji tedarikçi sisteminin oluştuğuna ve firmaların artık bu yatırımları yapmaya hazır olduğuna inanıyorum. BEYSAD üyelerine de cesaretli bir şekilde bu adımı atmalarını öneriyorum. Çünkü mevcut süreçlerini yeni teknolojiler ile geliştirdikleri takdirde hem ana sanayi ihtiyaçlarını çok daha sağlam altyapılarla karşılayabilirler, hem de kendi süreçlerinde yapılan iyileştirmeler ile ciddi karlılık artışları elde edebilirler.