Servvis Turgay Dağ ile söyleşi
Aralık 2020

Start-up’lar canlanıyor;
Beyaz eşyalarınızla iletişiminiz kolaylaşıyor;
Cepte Tamir ile tablet ve telefonlarınızın sıkıntıları sizi yormadan iyileştiriliyor…

Uzun yıllar beyaz eşya sektöründen pek yakından tanıdığımız ve bir paydaş olarak her zaman kendisini, desteğini yanımızda hissetmekte olduğumuz Sayın Turgay Dağ; start-up’a can veren kıymetli projeleri ile bambaşka bir yolu yürümekte. Tüm hikayesini ve kıymetli zamanını samimiyetle bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyoruz ve bu yeni oluşumların yolu açık olsun diyoruz...

Bize kısaca kendinizden ve bu zamana geçen iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz?
Selanikten, İzmir’e göç eden bir ailede büyüdüm. Hayatımın önemli bir bölümünü Beyaz Eşya Sektörü’nde geçirdim. BEYSAD Ailesi ile tanışmam, 1999 yılında Merloni/Manisa Fabrikası’nda çalışmaya başlamak ile oldu. Yönetimini aldığım fabrikanın üretimini 400 Bin’den, 1.3 Milyon adet üretime çıkartarak ve yeni bir çamaşır fabrikası proje ilavesiyle devrederek, 2010 yılında Ticari ekibe destek için İstanbul’a geldim.

Endüstri tecrübesinden sonra çıktığım yeni serüvende 2016 yılında Hotpoint – Ariston ve Indesit markaları ile % 9’luk bir pazar payı, 3000’den fazla satış noktası elde ettik. Whirlpool & Indesit satın alma sürecini Türkiye’de yöneterek Başkan görevi ile Whirlpool’dan ayrıldım ve Merloni Ailesi’nin isteği ile Romanya ve Orta Asya Bölgesi’nin yönetimini üstlenerek, uluslararası alanda  önemli başarılar elde eden ekiplere liderlik ettim. Geçen sürede marka ile o kadar özdeşleştim ki bölgede Ariston Turgay adıyla anılmaya başlamıştım.

2019 senesinde deneyimli bir yönetici olarak farklı konular ve projelerde yer yapmak için sektördeki bilgi ve tecrübemi kullanarak arkadaşlarım ile birlikte sektördeki bir çok problemi dijital olarak çözümleyen bir platform olan SERVVİS’i kurduk .

Bir start-up’a destek vermeye karar vermenize neden olan konu neydi?
Artık yaş günlerimizde bile 50. olanı farklı kutlamaya çalışıyoruz .Sanırım yaş ve tecrübe etkili oldu. Son yıllarda farklı firmalarda iş görüşmeleri tecrübelerim olmuştu. Benimle iş görüşmesi yaparken yanımda Baba&Oğul hatta Gelin&Damat tartışmaları olan büyük şirketler gördüm. Patron ayağa kalktığında tüm masanın kalktığı yönetim kurullarında bulundum. Merloni’de bizler farklı bir kültür ile yetişmiştik, Başkan (Patron) Victorio Merloni ile ilk tanıştığımda (1999) bana kendi eliyle kahve yapıp, saçımı okşamıştı. O kahvenin tadını halen unutamam. Ortamı, farklılıkları çok düşündüm ve bilgi ve tecrübemi kullanarak sektördeki bir çok problemi dijital olarak çözümleyen fikirlere yatırım yapmak istedim ve risk aldım.

Bir, start up masa&sandalye ve bir bilgisayar ile kısa sürede kurulabiliyor. İyi fikir önemli ama daha önemlisi bu fikirleri icra edebilecek takımı ortaya çıkarmak. Bir start up’ta sizin tecrübeniz, ünvanınız hatta sermayeniz çoğu zaman çok önemli olmayabiliyor. Genelde çalıştığımız takımda gençler var. Bir çoğu eğitimlerine devam ederken fikirleri ile kendi hayalleri için start up’larını  kuruyorlar. Adrenalin, heyacan ve stres. Fikirler havada uçuşuyor ve sonra bunu toparlayıp ticari bir işletmeye dönüştürüyorsunuz. Ortamın atmosferi sizi besliyor. Her ay yaptığınız ciroyu katlamak, bunu yaparken bir de kar elde edebilmek müthiş bir duygu.

Servvis nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?
Evlerimizde sürekli hayatımızda olan marka ve ürüne ait bilgilerin yer aldığı bir platform. Kullanıcılar tarafından kolaylıkla envanter tutma – her türlü yazılı ve digital belgeyi saklayabilme (Fatura /Garanti belgesi / servis fişi) - seyrettiği videolarla kendi başına basit problemleri çözebilme, kullanılan üründen maksimum verimi alma hatta istendiği vakitte arıza ve bakım ihtiyacını çözebildiği 360 derecelik bir platform. Üstelik bu film ve kullanma kılavuzlarını herhangi bir araştırma zahmetine katlanmadan sadece marka ve model yazarak ulaşabiliyorlar. Kullanıcılar hiç bir ücret ödemiyor. Markalarımız çağrı merkezi maliyetlerini düşürüyor, verimlilik kazanıyor ve yetkili servislerine garanti dışındaki işleri de kolaylıkla aktarıp bu platform sayesinde kolayca Garanti uzatma – ürün bakımları – ürün ile ilgili aksesuar ve diğer gerekli ürünleri satma işlerini kendi istedikleri formüllerle yönetebiliyorlar. İster kendi servisleri, isterse kendileri direk bizim platformdan satış yapabiliyorlar.

Bugün evinize bir kahve makinesi aldığınızda paketten çıkarmak – montajını yapmak – kurmak ve ilk köpüklü cappuccinonuzu içmek servvis uygulaması ile çok basit. Hafta sonu tatilden geldiğinizde sıcak su ihtiyacınızı ve makinenizin çalışmasını servvis ile sağlayabilirsiniz. 23 Milyon hane var ülkemizde, 1.0 Milyon hanede Servvis olsa, kazanılan enerji, zaman ve hurda süreçleri ile ülkemiz çok ciddi tasarruflar yapabilir.

Türkiye dijitalleş me yolculuğunu nerede görüyorsunuz? 3 yıl sonra nerede olur?
Ülkelerin rekabet güçlerini artırabilmeleri için inovasyon temelli büyümeye ihtiyaç olduğu, bugün tartışmasız bir gerçek. İnovasyon kapasitesini artırmak için ise hem STEM eğitimi ve iş gücü, hem de genel olarak dijital beceriler büyük önem taşıyor.

STEM eğitimi: fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics)

Türkiye’de 16-74 yaş aralığındaki bireylerin yalnızca %34’ünün temel düzeyde ya da temel düzeyin üzerinde dijital becerileri varken, Avrupa Birliği ortalaması %57’dir. Temel düzeyde ya da temel düzeyin üzerinde dijital becerilere sahip iş gücü oranı ise Türkiye’de %46 olup, Avrupa Birliği ortalaması %65’dir. Ülkemiz dijital beceriler konusunda Avrupa ülkelerine kıyasla maalesef gerilerde. Bu sebeple sahip olduğumuz maliyet avantajımız da ciddi risk altında. Endüstri 4.0 Avrupa’nın bu riski görüp tespit etmesiyle ortaya çıktı. Özellikle Avrupa için Sanayi devrimi kadar da önemli. Bu, Türkiye ekonomisi için önemli bir rekabetçilik ve büyüme sorunu teşkil etmekte olup aynı zamanda büyük bir sosyal risktir.

Bütüncül bir yaklaşım oluşturulması: Avrupa’daki «Dijital Beceriler ve İş Koalisyonu» oluşumu gibi, Türkiye’de de özel sektör, kamu kesimi, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumlarının bir araya gelerek dijital becerileri bütüncül bir yaklaşımla artırmayı hedefledikleri bir platform oluşturulabilir.

Bu çerçevede, dijital becerilerin artırılması toplumun geneli, iş gücü, eğitim ve bilişim uzmanları odağında planlanmalıdır.

İş gücünün dijital becerilerinin artırılması: Türkiye ekonomisinin dijital dönüşümünde kritik öneme sahip nitelikli iş gücünün arttırılmasına yönelik özel sektörün ihtiyaçları tespit edilmelidir. Bu doğrultuda atılacak adımlara yönelik kısa, orta ve uzun vadeli programlar oluşturularak bu programlar etkili bir şekilde izlenmelidir.

Eğitimde dijital beceriler: Kodlamanın tıpkı okuma, matematik ve fen bilimleri gibi temel kilit beceri olarak görülmesi önemlidir. Öğrenciler özellikle erken yaşlarda STEM alanlarına teşvik edilmelidir.

Dijital eğitim hayat boyu öğrenme programları da dâhil tüm eğitim süreçlerine yayılmalıdır ve en önemlisi eğitimcilerimize  dijital yetkinlikler kazandırmalıyız.

Servvis bu yolculuğun neresinde?
Servvis , Türkiye’de ürün – ürünün geri dönüşümü arasındaki tüm süreçlerde herkese kazan kazan imkanı veren bir digital platform. Fikir yerli, Uı ve Ux yerli, kodlama tamamen yerli. Projemizde Türkiye’nin değerli üniversitlerinden harika gençler çalıştı. Yazılım firmamız bu konuda çok ciddi bilgi ve tecrübeye sahip.

Kullanıcıya – Markaya – Servise hatta Devlet kurumlarına inanılmaz faydalar sağlayacak bu uygulamayı, bir senedir anlatmak için inanın kapı kapı geziyorum. Şirketlerin çoğu konuyu servis olarak anlayıp tehdit olarak bile görüyor. Gerçekte durum çok farklı. Bugün bir APP ancak çoklu amaç varsa ve tüm ihtiyacı karşılıyor ise telefonda silinmeden kalıyor. Çok ciddi markalar kendileri için bu uygulamaları yaptığında uygulama indirilmiyor ya da kullanılmıyor. Bizim uygulamamızda şimdiden 200 marka ve 50 ürün var.

Şunu fark ettik, şirketlerin genç ve teknolojiyi takip eden yöneticileri bu fırsatı hemen görüyor ve içinde olmak istiyor. Yeni yöneticilerimiz Teknoloji ve fırsatları daha iyi kavrıyor. Servvis uygulaması, Digital Europe tarafından düzenlenen yarışmada ülkemizi şu anda temsil etmeye aday oldu ve yüzlerce start up arasında ilk 20 Unicorn olabilecek aday listesi arasına katıldı. Zannediyorum ki önemli bir başarı 😊

Bazen ülkemizde sesimizi etkin bir şekilde duyurmakta zorluklar çekiyoruz, yurtdışında iyi fikir ve proje daha çabuk takdir ediliyor. Kararlıyım ve önce Ülkem diyenlerdenim. Bu fikir Dünya’da yok ve inşallah bu fikri ve şirketi ülkemizden bir Unicorn olarak çıkaracağız.

Ceptetamir
Servvis platformunda kazanılan tecrübe ve bilgiler ile hayatımızda artık her an yanımızda olan akıllı telefon ve tabletlerin Garanti içindeki ve Garanti dışındaki sorunlarına da farklı bir şekilde eğildik ve Cepte tamir firmasını satın aldık. Geçtiğimiz süre içinde çok ciddi digital bir evrim değişikliğini gerçekleştirdik.

Kullanıcılarımıza, Covid süreci ile değişen hayatımız, online eğitim, yemek seçmeye ve seçilen ürünleri evimize getirmeye kadar olan süreçte ihtiyacımın her gün arttığı cep telefonu&tabletler kullanımı için farklı bir deneyim yaşatmayı hedefledik. Evinizde, fabrikanızda, havaalanında yada bir alışveriş esnasında bizim mobil ekiplerimiz sizin seçtiğiniz lokasyona gelerek her marka ve arıza da problemlerinizi çok kısa sürede güvenli bir şekilde giderebiliyor. Özellikle şirketler için, çekmecelerde atıl duran arızalı telefonları ekonomiye kazandırmada veya artık kullanma süresi uzayan iş telefonlarımızın garanti bitimindeki problemlerin de de çözümler sunuyoruz. Yaşadığımız dünyada artık güven – hız ve çeviklik çok önemli. Cepte tamir, bu konuda değerli BEYSAD Ailesi içinde her zaman görev almaya hazır.

Farklı bir sektörden start-up yolculuğuna geçiş yapmış biri olarak Türkiye start-up iklimi ile, inceleme şansınız oldu ise yurtdışı start-up iklimini karşılaştırmanızı istesek; Türkiye artı+ tarafta olur mu? Bahseder misiniz?
Türkiye, özellikle yatırımcıya ulaşmak için zorlu bir pazar. Her yıl yüzlerce start up kuruluyor, ancak çok azı yatırımcı bulmayı başarabiliyor. Özellikle son birkaç yılda start up’lara milyonlarca dolarlık yatırım yapılmış olmasına rağmen bunu nüfusa oranladığımızda, kişi başı yatırım miktarı çok düşük kalıyor. Bunun yanında artan bir gelişme trendi de var. Ekosistemin her alanında ciddi bir hareketlilik söz konusu. Sayıları sürekli artan melek yatırımcılar yeni fikirlere yatırım yaparak, bu fikirlerin ticarileşmesini destekliyor. Yatırım fonları ya da risk sermayesi şirketlerinde sürekli artış gözleniyor. Kurumsal şirketlerin de birbiri ardına kendi fonlarını kuruyorlar. Yeni girişim ve start-up sayısında da gözle görülür bir artış var.

Yatırımcılarımızın büyük çoğunluğu yatırım konusunu farklı algılıyor. Ayda 2-3 bin TL kira geliri alırım diye halen bir çoğumuz daire alıyoruz, betona para yatırıyoruz ve bunun geri dönüşümünü 25 yılların üzerinde bekliyoruz. Start up kuran girişimciler de yatırım alabilmeyi gerçek başarı görüyor. Asıl mücadele yatırım geldikten sonra başlıyor. Yatırım alıp, başarı sayısı artan start up sayıları, zaman içinde ülkemizde de yatırımcıları daha fazla çekecektir.

Genç nüfusu olan bir ülkeyiz. Dün genç dediklerimiz bugün iş hayatındaki çalışanların %20’sini geçti. Nasıl Genç Beysadlılar sizler için yeni eko sistem yaratıyorsa, kısa sürede bu konuda da önemli gelişmeler olacaktır.

Üye Girişi