Sizi tanıyabilir miyiz?
Şima Ulaş, 1988 İzmir doğumluyum. Tüm hayatım İzmir’de geçti. Lise öğrenimimi Konak Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra, üniversite öğrenimime İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Endüstri Sistemleri Mühendisi olarak devam ettim. Lisans eğitimime eş zamanlı olarak İşletme Bölümü yan dal programını da, 2011 yılında tamamladım.
2016 yılından beri İzmir İş Kadınları Derneği’nde (İZİKAD) gençlik, girişimcilik ve proje çalışmalarında gönüllü olarak görev almaktayım, 2020-2022 döneminde de Yönetim Kurulu’nda bulunuyorum. Aynı zamanda TOBB Torbalı Kadın Girişimciler Kurulu’na dâhilim.
Firmanıza ve yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?
Firma ortaklarımız Faruk Ulaş ve Osman Sipahioğlu’nun Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde başlayan dostlukları ilerleyen süreçte Teba Şirketler Grubu’nda devam etmiş, sonrasında da Faruk Bey’in Teba’dan ayrılması ve şirket ortağı olmasıyla birlikte çalışma süreçleri farklı bir boyut kazanmış. Firmamız 1997 yılında İzmir’de; Beyaz Eşya Sektörü’ne sac ve plastik parça imalatı ile faaliyetlerine başlamıştır. Açılışını 2021 Haziran ayında yaptığımız yeni şişirme fabrikamızla birlikte, Nas Plastik ve Kamas Kalıp şirketler grubu olarak bugün yaklaşık 11.700 m² alanda toplamda 350 personelimiz ile birlikte faaliyetlerimize İzmir ve Manisa’da iki ayrı yerleşkede üç ana faaliyet kolunda devam ediyoruz.
Grubumuz kurumsal yapısı, nitelikli kadrosu ile maksimum kalite ve müşteri memnuniyetini prensip haline getirmiş, bunu da sahip olduğu kalite belgeleri ile tescillemiştir. 2010 yılından itibaren ISO 9001’e ek olarak, gereklilikleri yerine getirerek sertifikalandırıldığımız ISO/TS 16949 otomotiv kalite yönetim sistemi bakış açısını; sektör ayırt etmeden tüm süreçlerimize yansıtmış bulunuyoruz. Bu bakış açısıyla şirketlerimiz müşteri özel isteklerini odağında tutarak, yalnızca üretim prosesleri değil, tasarımdan seri üretime kadar anahtar teslim diyebileceğimiz kapsamda müşterilerine plastik enjeksiyon – şişirme ve sac metal parça ve montajlı ürünlerinde çözüm ortaklığı sunmaktadır. Süreçlerimiz ve donanımlarımızı çağdaş ve güncel teknolojiye dayandırarak sürekli olarak geliştirmeye devam ederek, geleceği arge-sistem-eğitim önceliklerini temel alarak yakalamak arzusundayız.
2021 yılı ile birlikte stratejik bir dönüşümün içine girmiş bulunuyoruz. Kurumsal yapımızı ve uzun vadeli stratejimizi insan, sistem ve müşteri odağında yeniden gözden geçirerek, şirketlerimiz ve organizasyonumuzu sürekli büyüme ve başarıya ulaştıracak planlamalarımız üstünde ekip olarak çalışıyoruz. Bu açıdan şirket yönetimi olarak oldukça yoğun bir döneme girmiş olsak da sonuçlar hususunda oldukça heyecanlıyız.
İZİKAD’ın gerçekleştirdiği INCREASING WOMEN’S STATUS IN BUSINESS LIFE Projesinde şirket olarak mentörlük aldığımız WEPs İlkelerini benimsedik ve bu temel prensiplerle kurumsal kültürümüzü ve organizasyonumuzu gözetmeye devam etmekteyiz.
Firmanız ile yollarınız ne zaman kesişti?
Firmamızla yolum aslında şirket ortağımız ve aynı zamanda babamız Faruk Ulaş vasıtasıyla organik olarak kesişti. Hem ben hem de Genel Müdürümüz Erdinay Bey, çocukluğumuzdan beri beyaz eşya kültürünün içinde büyüdük. Sanıyorum ilk kez bir fabrika ortamına girdiğimde 6 yaşındaydım. Üretim ve montaj hatları, emaye prosesi, sac parçalar “iş ortamı nedir” sorusuna ait ilk hatıralarımı oluşturuyor. Faruk Bey’in o dönemler beyaz eşya grubunda Üretim Müdürü olması sebebiyle gelen sorumlulukları ve görev bilinci; henüz küçük yaşlarımızda çalışma kültürümüzün, etik değerlerimizin, cinsiyet eşitlikçi davranışın gelişmesinde ve liyakat duygusunun önemi hakkında kariyerimize başlangıç noktasında gerçek bir avantaj oluşturdu.
Profesyonel olarak ise mezuniyetimin ardından iş hayatıma hızlı bir şekilde Nas Plastik - Kamas Kalıp şirketler grubunda ikinci nesil olarak başladım. Kalite Güvence ve Kontrol, Metot Geliştirme ve Üretim Tasarımı, Maliyet Kontrol, Teklif ve İş geliştirme süreçlerinde tabiri caizse “sahada” görev aldıktan sonra 2019 yılından itibaren Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışma hayatıma devam etmekteyim.
Firmanızın organizasyon yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Şirketimiz kurucu ortaklarının, 2019 yılı itibari ile operasyonel ve yönetsel süreçleri biz ikinci nesil yöneticilere devretmesiyle birlikte aynı zamanda Makine Mühendisi olan Genel Müdürümüz Erdinay Ulaş Bey ile birlikte her iki şirketimizin idaresini birlikte gerçekleştirmekteyiz. Bu yapı altında operasyonlarımız 3 başlıkta, Plastik Enjeksiyon ve Şişirme operasyonları Nas Plastik, sac imalat ve Kalıp imalatlarımız ise Kamas Kalıp çatısı altında yürütülmektedir. İnsan Kaynakları, Kalite Güvence ve Tasarım birimlerimiz her 2 şirketimiz ve 3 farklı operasyonumuz için merkezi şekilde konumlanmış haldeyken, diğer birimlerimiz faaliyet alanına göre görev paylaşımı içindedir. Hızla büyüyen organizasyonumuzun performansında bir kayıp oluşmadan ve müşteri memnuniyetini azami düzeyde tutarak operasyonlarına devam edebilmesi adına her birimimiz kendi alanında uzmanlığa sahip profesyonel yöneticilerimiz tarafından koordine edilmektedir. Şirketler grubumuzun öne çıkan değerleri olan; “bağlılık, dürüstlük, hesap verilebilirlik, değer yaratma ve saygı” başlıkları çevresinde, uzun soluklu çalışma arkadaşlarımızla kazan-kazan prensibine dayalı bir insan kaynakları politikası izliyoruz. Çalışanlarımızı birer iç müşteri olarak görerek, yetenek ve yetkinliklerini artırmak ve şirketimizi daha ileri taşımaya vasıta olacak yeni yeteneklerin aramıza katılması yönünde çalışmalarımızı artırarak devam ediyoruz.
Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Otomotiv ağırlıklı olmak üzere beyaz eşya, elektrik-elektronik sistemler, ısıtma ve soğutma gruplarına; muhtelif plastik enjeksiyon ve şişirme, sac metal parçalar ve bu parçaların kalıp ve fikstürlerinin tasarım ve imalatı alanlarında yardımcı sanayi olarak hizmet vermekteyiz.
İhracat oranlarınızdan ve en çok hangi ülkeye ihracat yaptığınızdan söz eder misiniz?
İhracat odaklı iş geliştirme ve pazarlama birimimizin hayata geçmesi bu yönde çalışmalarımızın hızla devam etmesine rağmen, hizmet verdiğimiz sektörlerde yerli müşterilerimizdeki üretim kapasite artışları ile birlikte domestik satışlarımızın artışı ihracat oranımızı pasta içinde sınırlı düzeyde tutmaya devam ediyor. Bu nedenle son dönemde daha çok dolaylı olarak ihracata katkı sağlamış bulunduk diyebiliriz. Pandemi etkileriyle evrilen tedarik zincirleri, yerli ekonomideki gelişmeler ve uluslararası ticaretteki yönelimlerin de etkisiyle 2022 yılı için hedeflerimizi ihracatımızı artırmak adına agresif olarak belirledik. Avrupa’nın yeni Çin’i olarak gösterilen Türkiye’ye dönen tedarik talepleri ile artan ihracat fırsatlarını başarılı bir şekilde değerlendirmek en öncelikli hedeflerimiz arasında olacak.
Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?
İleri teknolojiyi yakından takip edip uygulayarak, alanında rakip tanımayan ve müşterilerinin plastik ve metal tabanlı mühendislik ürünlerinde daimi çözüm ortağı olmak öne çıkan ayrıştırıcı özelliğimiz. Ürünlerimizin tüm tasarım ve kalıp süreçlerini bünyemizde gerçekleştirip, kalite ve maliyet odağımızı sürecin başından sonuna kadar sürdürüp rekabet avantajı elde edebiliyoruz. Bu noktada deneyimli ve çevik tasarım ekibimiz ve son teknoloji ekipmanlara sahip kalıp üretim merkezimiz bizi farklı kılıyor. Bununla beraber müşterilerimizle uzun soluklu ve güvene dayanan bir iş modelimiz var. Müşterilerimizin neredeyse tamamıyla çok uzun soluklu iş birliğimiz bulunuyor ve bu konuda seçici davranarak odağımızı kısa vadeli ve çok sayıda müşteriden ziyade, iş ortaklarımıza yüksek müşteri memnuniyeti sunarak sağlam tutmak ana prensiplerimizden. Tedarikçi ve müşterilerimizle kazan – kazan ilişkisi içerisinde olup sürdürülebilir ve karşılıklı memnuniyeti temel alan bir tedarik zinciri yapısını kurma ve koruma konusunda azami gayret gösteriyoruz.
Yeni yatırım ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarınıza ilişkin bilgi alabilir miyiz?
Makine, hat ve robotik sistem yatırımlarımız, değişen müşteri talepleri ve ürün gruplarına istinaden sürekli olarak devam etmekte. Bu noktada niş ürünlerin gerektirdiği yeni tasarım ve teknolojik gereklilikler açıkçası hem yatırım tarafını hem de firma olarak heyecanımızı canlı tutuyor. Ek olarak müşterilerimizin lojistik ve tam zamanında üretim ve tedarik hususlarındaki beklentilerini ve sektörel büyüme ve yatırımları da yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda; gündemimizde olan Manisa bölgesinde yerleşke olarak büyüme öngörümüz dahilinde fizibilite çalışmalarımız ve araştırmalarımız da devam ediyor.
Pandemi sürecine ilişkin yaptığınız çalışmalar; 2021 yılı nasıl geçti?
Firmamızın en güçlü yanlarından biri çözüm odaklı bakış açısına sahip olması ve değişime ayak uydurması. Pandemi süreci başladıktan sonra kapanmalarla birlikte soğukkanlılığımızı koruyup, sağlık merkezlerine danışarak dönemin olası bulaş risklerine yönelik önleyici bir aksiyon planı oluşturduk. Süreci başarılı bir şekilde yönetmemizde ve bir toplu bulaş yaşamamamızda alınan hızlı aksiyon ve önlemlerin pandeminin yavaşladığı dönemde bile azaltmamamızın etkili olduğunu düşünüyorum. Covid 19 kurulumuzun kurulması ve saatlik bazda yapılan saha denetimleriyle alınan önlemlerin devamlılığını kontrol etmeye devam ediyoruz. Bu noktada en çok zorlandığımız nokta sanıyorum ki pandeminin sosyal boyutu oldu. Çalışanlarımızın birbirleriyle etkileşiminde belirlenen tedbir ve önlemlerin; iş birliği ve sinerjinin bozulmasına izin vermemeye çok fazla özen gösterdik. Süreç çalışmalarındaysa tedarik hususunda aldığımız zamanında stratejik kararlar, temin ve terminde problem yaşamadan yüksek üretim adetlerine ulaşmamızı sağladı. 2021 yılı küresel ve ülkesel zorluklarla dolu olsa da, süreci başarılı şekilde yönettiğimizi, müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlerden de görmekteyiz.
2022 yılı için öngörüleriniz ve gördüğünüz risk unsurları nelerdir?
Sadece 2022 yılı için değil, genel olarak farlı pandemiler yaşama ihtimali, öngörülemez olsa da Black Swan tahminleri üzerinde durarak detaylı bir risk analizi ve yönetimi üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kendi gurubumuzda, artan kur değerlerine rağmen ciro olarak döviz bazında yükselme yaşamanın ölçtüğümüz büyüme hızımızla uyumunu görüyoruz. Fakat hammadde ve yardımcı malzeme sektöründeki küresel lojistik sıkıntısı ve temin riskleri, özellikle Uzak Doğu menşeili malzemelerin temininde ana sanayimizin yaşadığı tedarik problemlerinin bizleri minimumda etkilemesi adına, risk analizimizle stratejik planımızı örtüştürme çalışmalarımız bulunuyor.
Sanayi 4.0’ın Türkiye gelişimini nasıl görüyorsunuz? Dijitalleşmeye ilişkin çalışmalarınız, tedbirleriniz var mı?
Sanayi 4.0 için istek, azim ve kabiliyetimizin olduğunu ama genel olarak özelikle yan sanayi ve küçük işletmeler bandında maliyet kalemlerinde takıldığımızı düşünüyorum. Firmamız çok uzun yıllardır aktif bir ERP ve Sahadan Veri Toplama (MES) alt yapısı ve yönetimine sahip. Açıkçası bu da bizi 4.0 konusunda heyecanlı kılıyor. Operasyonlarımızı tüm süreçlerde bu sistemlerle aktif olarak yönetiyor, makine haberleşmelerini sağlıyoruz. Buna ek olarak EDI (Elektronik Veri Alışverişi) ve BPM (İş Süreçleri Yönetimi) entegrasyon çalışmalarımız da devam ediyor.
BEYSAD’a ilişkin görüşleriniz, BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?
Öncelikle şirketimiz yönetimi adına bu ailenin bir parçası olmaktan dolayı memnuniyetimizi belirtmek isterim. Beyaz Eşya Sektörü olarak bir araya gelmek, el ele çözüm önerileri ve kamuoyu oluşturabilecek çalışmalara imza atmak çok kıymetli. Network’ün, etkileşimin ve pazar payı sürdürülebilirliğinin arttırılması için sektörel çalışmalara dahil olabilmek, yerli yardımcı sanayi olarak bizlerin büyüme ve geçişimine katkı sağlayacak global çözümler konusunda sektörü takip edebilmek beklentilerimiz arasında. Belirttiğim aslen sadece bir beklenti değil, gün sonunda ülkemize sadece iş gücümüzle katma değer yaratmak değil, sorumluluk bilincimizle ortak bir çatı altında sektörel bir birlik gücü oluşturarak daha fazla fayda sağlayabilmek. Bundan dolayı BEYSAD çatısı altında olmaya ve kendi adımıza sunabileceğimiz azami katkıyı vermeye devam etmeyi temenni ediyoruz.