Maurizio Lanzara Haier Europe Türkiye Satınalma Direktörü ile söyleşi
Aralık 2020

2020 yılını pandemi süreci ve genel olarak sektör ve dolayısıyla şirketiniz açısından değerlendirir misiniz?
2020 genel anlamıyla sektör, özel olarak dayanıklı tüketim malları açısından zor bir yıl oldu; talepte devasa dalgalanmalar yaşadık, bu yüzden Tedarik Zinciri son haddine kadar gerildi. Sağlık sorunları ve fiziksel sınırlamaların, işçilerin hareketlerini ve verimliliğini etkilemesini söylemeye bile gerek yok. Bu yılın başında pandemi patladığından beri çalışanlarımız ve topluluğumuzun sağlık ve güvenliğini korumak en birinci önceliğimiz oldu ve sağlık birimleriyle yakın işbirliği içinde çalıştık. Aynı zamanda, güvenli bir planlama yapmak ve işlerimizin devamlılığını sağlamak amacıyla, hedeflerimize ulaşmak ve şirketin Avrupa’da uyguladığı büyüme stratejisine ve 2023 yılına kadar üç büyük lider arasına girme hedefine uygun hareket etmek için operasyonlarımızda gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık.

2021’e ilişkin değişen müşteri talepleri, pazar hacim gelişimi, üretim ve yatırım planlarına ilişkin öngörüleriniz nelerdir?
Mevcut ortam çok belirsiz, tahminlerde bulunmak zor. 2021 yılı için 2020’nin son çeyreğinde dayanıklı tüketim malları piyasa taleplerinde gördüğümüz trendin devamını bekleyebiliriz. Elbette COVID-19 pandemisinin insanları evde kalmaya zorlayarak dijital cihaz ve aletlerin kullanımını artırması, bu trendi hızlandırdı. Şirketimiz bu durum için tamamen hazırlıklı, zira nesnelerin interneti ve bağlantısallık, stratejimizin tam kalbinde yer alıyor. Nesnelerin interneti ve bağlantısallık, artık yeni bir aşamaya geçti: Ortaklarımızla nesnelerin interneti ekosistemleri geliştiriyor ve yaratıyoruz. Amacımız sektörümüz ve felsefemizi ürünlerden senaryolara dönüştürmek ve tüketicilere üstün ve onlara özel bir deneyim sunmak.

Orta vadede firmanız ve sektörünüz açısından üretim ve tedarik süreçlerinde, pazar ve talep yapılarında nasıl bir değişim yaşanmasını bekliyorsunuz?  Orta vadede kritik önemde gördüğünüz teknolojiler ve ürünler nelerdir? 
“Tüketicilerimize sıfır mesafe” sloganımıza sadığız, yani talep esnekliğini karşılayarak, daha kısa tedarik zincirleri uygulayarak, kullanımı kolay ürünler ve tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran hizmetler sunarak tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt veriyoruz. Bağlantısallık da bu stratejinin bir parçası: Ürünlerimize hep daha fazla bağlantısallık özellikleri ekleyerek sunduklarımızı zenginleştirmeyi amaçlıyoruz.

Türkiye’nin küresel değer zincirindeki yeri açısından Türkiye’nin ve sektörümüzün avantajları/dezavantajları nelerdir? 
Şirketleri müşterilere daha yakın yerlere kaydırma yönünde tedarik üssünde bir rotasyona gitmeyi destekliyoruz. Bu bağlamda, Türkiye referans piyasalara yakın endüstriyel anlamda sağlam ve güvenilir bir ülke olmasıyla bu süreçte anahtar bir rol oynuyor. Orta/uzun vadede Türkiye için muazzam bir büyüme potansiyeli görüyoruz. Ülkenin bu olumlu trendi yakalamasına karşı önünde duran en önemli zorluk yatırımları çekme ve elinde tutma kapasitesinde büyüyen boşluğu doldurmaktır.    

Fırsatları değerlendirme ve risklere karşı önlem alma konusunda ülke, sektör ve şirketler bazında neler yapılması gerekmektedir?
Tüm stratejik risk analizleri, tedarik zincirlerinin mümkün olduğu zamanlarda kısaltılması, tedarik üssü dengesinin operasyonları ve işlerin devamlılığını sağlamak için yeniden kurulması ve bu sırada rekabet gücü ve kalite seviyelerinin korunması gerektiğini gösteriyor. Bu, tüm endüstri sektörlerinde uygulanacak bir trend, fakat tüm kurumlar tarafından yatırımları kolaylaştırarak ve piyasanın yüksek becerili kaynak taleplerini karşılayarak desteklenmelidir.

Tedarikçilerinizden bu değişimlere uyum sağlama konusunda beklentileriniz nedir?
Genel anlamda tedarikçilerimiz güçlüklere hızlıca yanıt verdiler ve muazzam bir esneklik sergileyerek şirketimizi maksimum derecede desteklediler. Bu yolda ilerleyeceğimizden eminim, ancak tedarikçilerimizin yatırım yapabilmesi ve orta/uzun vadede bizimle beraber büyümesini bekliyoruz. Sürdürülebilir büyümeyi desteklemek adına teknoloji, üretim kapasitesi ve özellikle değerli kaynaklara yatırım yapmak temel başarı etkenleridir.

BEYSAD'a bu süreçte düşen görevler ve faaliyet önerileriniz neler olabilir?
Pandemi bize bir kez daha gösterdi ki kriz anında, ötekilerin üstünde yer alan şirketler yüksek becerili kaynaklara erişimi olanlardır. BEYSAD dahil tüm kurumlar bu kaynaklara erişimi kolaylaştırmaya çalışmalı, özellikle de Türkiye endüstriyel ayak izinin bel kemiği olan ve sıklıkla kaynak sıkıntısı çeken küçük ve orta ölçekli firmalara ağırlık vermelidir.  

Üye Girişi