İstanbul, D-8
4-6 Ekim 2011

 D8 Sanayi Bakanları 2. Zirvesi’ne bu yıl Türkiye ev sahipliği yaptı. Haliç Kongre Merkezi’nde 4-6 Ekim 2011 tarihlerinde yapılan Zirve, işadamlarının yoğun iş görüşmelerine sahne oldu. Türkiye'nin önde gelen ekonomik sivil toplum örgütleri zirvenin konukları arasındaydı.

Zirveye Türkiye'nin dışında D-8'e üye İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya Sanayi Bakanları katıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Zirve’nin temel başlıklarından otomotiv üretimine değindi. Otomobil üretiminde D-8 ülkelerini işbirliğine çağırdı.
İran Sanayi Bakan Yardımcısı Hamid Safdel, Türkiye ile otomotiv sektöründe ortak çalışmalar yapıldığını açıkladı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, D-8 ülkeleri arasındaki ticaret hacminin 9 yılda 2.9 milyar dolardan 100 milyar dolara çıktığını belirterek, “Bu ülkelere, daha büyük ticaret rakamları yakışır. 5 yıl içinde 200 milyar dolara çıkacaktır” dedi. Ergün, D-8 ülkeleri arasında ortak otomotiv üretiminin hayata geçirilmesi gerektiğini de söyledi.

14 yıl sonra yine evsahibi
Bakan Ergün, İstanbul’un bundan 14 yıl önce, D-8’in kurulma sürecine de ev sahipliği yapmanın onurunu yaşadığını kaydetti. Bakan Ergün, Türkiye olarak, bir yandan insanların hayat standartlarını  geliştirirken, diğer yandan dünya ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmaya da büyük önem  verdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
 “1 milyara yakın nüfusuyla geniş bir coğrafyayı temsil eden D-8 ülkeleri arasındaki ticari, sanayi ve teknik alandaki işbirliğini çok daha yukarılara taşımayı arzu ediyoruz. Hükümetimizin göreve başladığı 2002 yılında D-8 ülkeleriyle yaptığımız ticaret hacmi 2.9 milyar dolar idi, 2010 yılında 20 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. D-8 ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret hacmi de 2009 yılında 66  milyar dolar iken, 2010 yılında 100 milyar dolar seviyesini aşmıştır. D-8 üyelerinin kendi aralarındaki ticaret hacmi, toplam ticaret hacimlerinin yüzde 7’sine tekabül etmektedir. Bu kadar büyük potansiyeli olan ülkelere, daha büyük ticaret rakamları  yakışır. Ben 5 yıl içinde 200 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağımızı düşünüyorum.”
 

D-8 markalı oto üretimi yapılsın

İran Otomotiv Sanayi Merkezi’nden bir yetkili D-8 zirvesinde yaptığı sunumda, otomotivle ilgili bir rapor hazırladıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Otomotiv sanayinde D-8 ülkeleri arasında ortaklık kurulması hedeflendi. Bir doküman hazırlandı. Bu çerçevede D-8 ülkelerinde pazar araştırması anketi yapılacak ve aynı zamanda komşu ülkelerde de piyasa araştırması anketi  hazırlanmasına karar verildi. Ortak Ar-Ge ve tedarik zincirleri kurulmasına, karşılıklı tasarım ve ortak üretim ile D-8 markalı araba üretilmesine karar verildi. İnovasyon ve yeni marka tasarlama süreçlerine daha fazla önem verilecek. KOBİ’lerle ilgili bir çalışma yapıldı.”

Çalkantılı geride bırakacağız

D-8 Genel Sekreteri Widi Pratikto, “Birlikte çalışarak çalkantılı zamanları geçmişte bırakabileceğimize inanıyorum” dedi. Pratikto, global ekonominin toparlanmasının 2010’un son ve bu yılın ilk aylarında devam ettiğini, gelişmekte olan ülkelerde artan talebin hem mali sektörde hem de iş gücü sektöründeki iyileşmeleri tetiklediğini, diğer yandan da kemer sıkma politikalarının sürdürüldüğünü, krizle başa çıkabilme kapasitelerinin mali disiplinle ilgili olduğunu, herkesin farklı önlemler aldığını söyledi. 

Gelişmekte olan ülkeler dünyanın yükünü üstlendi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Küresel sorumlulukla önemli bir işbirliği girişimini sürdüren D-8 örgütünün, yakın gelecekte öneminin artarak devam edeceği açıktır” dedi. Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son küresel kriz ile ortaya çıkan yeni bir eğilim söz konusu; gelişmiş ekonomiler ve gelişmekte olan ekonomiler arasında ciddi bir ayrışma yaşanmakta. Gelişmekte olan ekonomilerin birçoğunda toparlanma görece hızlı ve istikrarlı biçimde gerçekleşti ve bu ekonomiler belirli bir büyüme patikasına girdiler. Küresel krizin yönetimi açısından gelişmekte olan ülkelerin yetenekleri, üretim potansiyelleri ve dünya ekonomisine katkıları kritik hale gelmiş durumda.” 

Toplantının açılış konuşmalarında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral ve TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş da görüşlerini bildirdiler. 

Zirve, yapılan sektörel ve ülkesel yuvarlak masa toplantıları ile sürdü ve yapılan yoğun görüşmelerin ardından 3. günün sonunda tamamlandı.

D8 nedir?

Eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın 54. Hükümet'in başbakanı olduğu dönemde Türkiye'nin daveti üzerine İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya'nın katılımıyla 22 Ekim 1996'da İstanbul'da "Kalkınma İşbirliği Konferansı" düzenlenerek kalkınmakta olan 8 ülkeyi ifade eden D-8'in ilk adımı atıldı.

Bu konferansın ardından hazırlık çalışmaları mahiyetinde kurulan üç Komisyon ve iki Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının ardından 15 Haziran 1997 tarihinde İstanbul Çırağan Sarayı'nda yapılan Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesi ile D-8 resmen kuruldu. 

D-8 ülkelerinin toplam nüfusu 900 milyonu buluyor. Başka bir ifadeyle dünya nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturuyor. D-8'lerin bayrağında yer alan 6 tane yıldız D-8'lerin temel ilkelerini sembolize ediyor. Bayrağında 6 temel ilkeyi sembolize eden altı yıldızın anlamları;

Savaş değil, barış!

  • Çatışma değil, diyalog!
  • Çifte standart değil, adalet!
  • Üstünlük taslamak değil, eşitlik!
  • Sömürü değil, işbirliği!
  • Baskı ve tahakküm değil, insan hakları hürriyet ve demokrasi şeklinde ifade ediliyor.

D-8 ülkelerinin yapısı Zirve, Konsey, Komisyon ve Genel Sekreterlik başlıklarını ihtiva eder.

Zirve, D-8 Devlet/hükümet başkanlarının iki yılda bir gerçekleştirdikleri toplantılar olup, D-8'in en üst düzey karar alma organıdır.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde D-8 ülkeleri için açılan başlıkta birliğin önemi şu ifadelerle aktarılıyor: ‘Ülkemiz açısından D–8, dünyada meydana gelen liberal değişimler ve küreselleşme eğilimlerine paralel olarak, Türkiye’nin dünya ile entegrasyonuna katkıda bulunabilecek, ayrıca Avrupa Birliği ile bütünleşmesini öngören temel tercih ve politikalarına alternatif oluşturmayan, ancak kendi coğrafi konumunun meydana getirdiği olanaklardan da yararlanmayı hedefleyen bir oluşumdur. 

Bunların yanı sıra, yeni uluslararası düzende işbirliği için uygun ortamı hazırlayan çoğulcu demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ekonomisi gibi ortak değerlerin ortaya çıkması da Türkiye’nin böyle bir oluşumu gerçekleştirmesinde etkin bir rol oynamıştır.’

Zirve, geçen yıl İran'ın Başkenti Tahran'da toplanmıştı.

Üye Girişi