İSO 10. Sanayi Kongresi Yapıldı
14-15 Aralık 2011

Sanayimizin ilgili tüm kesimlerini bir araya getiren, her ölçekteki sanayi kuruluşunun faydalanabileceği bir etkinlik olması amaçlanan ve teması "Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Dalgaları Yöneterek Geleceği Tasarlamak" olarak belirlenmiş olan "10.Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi" 14-15 Aralık 2011 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde hayata geçirilmiştir. 

1.200'e yakın katılımcı ile gerçekleştirilenİSO 10. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi'nde ikisi konuk konuşmacı olmak üzere toplam 28 konuşmacı söz almıştır. 

İSO, 10. Sanayi Kongresi’ne “Sanayiye destek talebinin reddi‟ damgasını vurdu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İSO Başkanı Tanıl Küçük’ün konuşmasının ardından söz alan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün, “Bizden ucuz enerji, işçilik, hammadde istemeyin” dedi. 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen 10. Sanayi Kongresi’ne, “Sanayiye destek verin” çağrısına, hükümet kanadından “beklemeyin‟ yanıtı damgasını vurdu. 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2012’de özel sektörün ilave kaynak sıkıntısı yaşayacağını vurgulayarak, “Üretimden vazgeçmemenin yollarını aramalıyız” dedi. İSO Başkanı Küçük ise, “yüzme öğrenmek için derin sulara atılan sanayicinin kondisyon sahibi, güçlü bir yüzücü olması için destek” istedi. 

Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün de bu isteklere, “Bizden ucuz enerji, işçilik, hammadde istemeyin, Nasrettin Hoca gibi kaybettiğiniz anahtarı kapının önünde aramayın” cevabını verdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, dalgaları yöneteceksek, önce dalga çekmeyi bırakmamız gerekiyor” dedi. Ergün, hükümetin aldığı tedbirler sonucunda ihracattaki artışın, ithalattaki artışın önüne geçtiğini belirtti. Bakan Ergün, 2012 yılının da Türkiye için iyi geçeceğine ve yükseliş trendinin devam edeceğine inandığını dile getirerek, “Orta Vadeli Plan‟da ihtiyatlı olarak belirlemiş olduğumuz yüzde 4’lük büyümeyi yakalayacağımızı, belki de geçeceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı. Ülke olarak yüksek rekabet gücünün, ucuz hammadde, ucuz enerji ve ucuz işgücünde bulunamayacağını belirten Bakan Ergün, buralarda rekabet gücü aramanın boşuna olduğunu belirterek, “Türkiye’de ucuz işgücü olmayacak, ucuz enerji olmayacak, ucuz hammadde olmayacak. Biz buralarda ararsak Nasrettin Hoca’nın karanlıkta kaybettiği anahtarı, “Burası karanlık burada bulamayız‟ deyip, kapının önünde aramasına benzer. Bizim rekabet gücünü, bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, marka ve tasarımlarda, üniversite ve sanayi işbirliklerinde aramamız gerekiyor” dedi. 

“Dalgaları İyi Anlamak Gerekiyor‟

Gelecek birkaç yılın kolay geçmeyeceğini savunan Küçük, “Fırtınalı ortamda, gelen veya gelebilecek dalgaları iyi anlamak, doğru yönetmek ve ülkemizin geleceği için fırsata çevirebilmek gerekiyor” dedi. Küçük, mikro ekonomik düzeyin küresel ekonomiden gelen dalgaları karşılamaya, fikir ve fiziksel anlamda hazır olması gerektiğini belirtti. Küçük, şöyle dedi: “Geride bıraktığımız yıllarda sanayimizin, rekabet mücadelesi verdiği küresel sulara çok hazırlıklı ve donanımlı çıktığını söyleyemiyoruz. Hatta sanayimizin durumunu, yüzme öğrenmek üzere derin sulara atılan bir insanın durumuna benzetebiliriz. Zorluklara, eksiklere rağmen sanayimiz, bir şekilde su üstünde kalmayı ve hatta yüzmeyi başardı. Bundan sonrası için hedefimiz artık, sanayimizi, çok daha uzun mesafeler kat edebilen, tekniği güçlü, kondisyon sahibi bir yüzücüye dönüştürmek olmalı. Türk sanayicisinde bu istek ve irade fazlasıyla var. İşte tam bu noktada beklentimiz, hükümetimizin, sanayimizin mücadelesine daha fazla destek verebilmesi” 

“Dalgakıran İstiyoruz”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, 2012‟nin dünya için zorlu bir yıl olacağını vurgulayarak “Gelişmiş ülkelerin durumu dalgaların boyunu yükseltiyor. Yükselen dalgalar karşısında sanayiciler olarak önümüzdeki dönemde, müdebbir ve basiretli hareket etmek zorundayız” diye konuştu. Gelecek yıl Avrupa’dan ilave kaynak bulmanın zorlaşacağını, dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu gerçeği görerek, üretimden vazgeçmemenin yollarını aramalıyız. Bu dönemde hükümetimizin atacağı adımlar da bizi risklerden koruyacak, dalgakıran görevi görecek” dedi. Şirketlerin yeni pazarlara girmelerini destekleyecek, ihracat ve yatırım sigortası sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “İstihdam ve enerji alanında girdi maliyetlerini azaltan reformlara devam etmeliyiz. Enerjiyle ilgili yüksek vergileri belli bir vade içinde azaltmalıyız. Sanayicilerimizin yurtdışı taşımacılık maliyetlerine, hazine desteği sağlamalıyız. Uzakdoğu kaynaklı ithalatın yol açtığı haksız rekabete karşı üretici sektörlerimizi korumalıyız. Piyasa denetim ve gözetim sistemlerini güçlendirmeliyiz. İş barışını bozacak adımlardan uzak durmalıyız” diye konuştu. 

Paul Romer: Türkiye büyük düşünmeli

Stanford Ekonomi Politikaları Araştırma Enstitüsü Kıdemli Üyesi ve NYU Stern School of Business Henry Kaufman Misafir Öğretim Üyesi Paul Romer, gerçekleştirdiği “Geleceğin Rotası” başlıklı konuşmasında, ekonomideki durumu trafik sıkışıklığına benzeterek, teknolojinin bu doğrultuda geliştirilmesi ve buna göre fırsatlara yol açacak kuralların oluşturulması gerektiğini ifade etti. 

Yeni büyük kentlerle bağlantılar kurulmasının önemini ve gereğini vurgulayan Romer, İstanbul’da büyük bir nüfus yoğunlaşması bulunduğunu, iş gücünde değişim yaratmak için başka büyük merkezler de oluşturulması, bunun için hükümetin yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini belirtti. Çin örneğini veren Romer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de bir Shenzhen kurulması halinde gençlere yeni fırsatlar yaratılacaktır. Bu bölgenin göçmen kabul etmesiyle birtakım sorunlar çözülür. İstanbul’un üstündeki yük hafifler. Türkiye büyük düşünmeli. Büyük merkezleri sadece Türkiye içinde değil, içinde bulunduğu bölgede de kurabilir. Son yüzyılda kentlere göç eden insan sayısı neredeyse son 12 bin göç edenlerle aynı. Yeni kurulacak büyük merkezler de göç kabul edecek ve insanlar için yeni fırsatlar yaratacak. Türkiye, bunu yapacak gücü olduğuna inanıyorsa, kendisine bu konuda güveniyorsa dışarıdan destek aramak yerine bu yolda ilerlemelidir.” 

İnovasyon Ödülleri sahiplerini buldu

İSO tarafından, Türkiye’nin inovasyon altyapısının gelişimine ve inovasyon bilincinin Türkiye’de yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla verilen İSO İnovasyon Ödülleri sahiplerini buldu. Ödüller kapsamında, ticari başarı ve ürüne bakılarak değil sanayi firmaları bünyesinde oluşturulan inovasyon ortamı, bilgi, insan kaynağı, liderlik, süreç yönetimi ve iş sonuçları başlıklarında ödüllendirildi. İSO İnovasyon Ödülü’nü bilgi kategorisinde Vodafone Türkiye grup şirketi Oksijen ARGE, insan kaynakları kategorisinde Eczacıbaşı – Esan Endüstriyel Hammaddeler San. ve Tic. AŞ, liderlik kategorisinde Eczacıbaşı Yapı Gereçleri San. Tic. AŞ, süreç yönetimi kategorisinde Vitra Karo San. Tic. AŞ, iş sonuçları kategorisinde Muratbey Gıda ve Süt Ürünleri Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti. aldı. İSO İnovasyon Jüri Özel Ödülü’nü Royal Halı İplik Tekstil Mobilya San. Tic. AŞ, İSO İnovasyon Büyük Ödülü’nü Turkcell Teknoloji Araştırma Geliştirme AŞ kazandı.

Üye Girişi