Değerli BEYSAD Okurlarımız; Önemli bir röportaj ile daha sizlerin karşınızda olabilmenin gururunu yaşıyoruz. Uzun zamandır sizlere ulaştırmaya çalıştığımız kişi Indesit Company Türkiye Satınalma Müdürü Bay Paolo Fabbricatore idi. Bu sayımızda bizleri kırmayıp dergimize konuk olduğu için, en önemlisi sorularımıza verdiği çok samimi cevaplar için kendisine teşekkür ediyoruz. Türkiye kariyerinin başarılarla sürmesini diliyoruz.
Sayın Paolo Fabbricatore, bize kısaca kendinizden ve bu zamana dek geçen iş yaşamınızdan bahseder misiniz?
1972 yılında İtalya’da (Napoli) doğdum. Makina mühendisliği eğitimimi tamamladıktan sonra, Fiat’ta otomotiv, Finmeccanica’da Havacılık, Alstom’da Demiryolu Ulaşımı alanları olmak üzere uluslararası satın alma, tedarik ve tedarik zinciri üzerine 10 yılı aşkın süre çalıştım. Indesit’teki görevime tedarik zinciri müdürü olarak 2008 yılında başladım.
Başarınızın sırrı nedir? Çalışma şekliniz ve ilkelerinizden bahseder misiniz?
Başarının sırrı, her gün yaptığınız işe inanmakta yatıyor ve çalıştığım her gün, şirketim için en iyi sonuçlara ulaşmayı hedefliyorum. Çalışırken hem ekibime hem de tedarikçilerime olan yaklaşımım oldukça açık. Birlikte çalıştığım kişileri dinleme yeteneğine ve sunulan girdileri hızlı bir şekilde kavrama kapasitesine sahip olmak ve sonrasında doğru kararı almak çalışma felsefemin temellerini oluşturuyor. İstek, en önemli şey. Bir Amerikalı filozofun dediği gibi: “Müthiş işlerin hiç biri istek olmadan başarılmamıştır” ve buna tamamen inanıyorum.
Indesit Company yönetim şemasında nerede duruyorsunuz? Yönetim şemasına ilişkin bilgi verir misiniz?
Indesit’in grup Satın Alma Direktörü’ne raporlama yapıyorum. İnsan Kaynakları, Kalite ve Finans bölümlerinin yanı sıra, organizasyonumuzun faaliyetleri iki ana kısımdan oluşuyor: satın alma ve satış & pazarlama süreçlerini kapsayan ürünler ve teknolojiler. Neriman Ülsever, Indesit Company Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Turgay Dağ ise, Ülke Müdürü olarak görev alıyor. Pietro Alba, Fabrika Müdürü olarak çalışıyor.
Beyaz eşya sektörünün Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gelişmede Indesit nerede duruyor?
Beyaz eşya sektörünün Türkiye’deki gelişimini bir başarı öyküsü olarak görüyoruz. 90’lardan bu yana ürün kalitesi ve uygulanan teknolojiler açısından büyük bir aşama kaydedildi. Sektör, son 20 yılda Ar&Ge ve tasarım faaliyetleri alanında kendini ileriye taşıdı. Türkiye’deki beyaz eşya üreticileri şu anda diğer ülkelere teknoloji gönderiyor. Düşük maliyetle yüksek kaliteli ürünler üreten beyaz eşya şirketleri, dünya çapındaki üretim ve ihracat paylarını arttırdı. Türkiye, Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Avrupa bölgeleri için öncü beyaz eşya üreticisi haline geldi. Türkiye’deki beyaz eşya sektörü, 25 milyon adetlik üretim kapasitesiyle Avrupa lideri konumundadır.
Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticilerinden biri olarak biz, yaklaşık bin birim üretim kapasitesine sahip bir fabrikayı satın alarak Türkiye pazarına 1994 yılında girdik. Son 20 yılda yaptığımız yatırımlar aracılığıyla, üretim kapasitemiz yıllık 1,5 milyon adete ulaştı. Son 20 yılda Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz yatırımlar, Türkiye’ye duyduğumuz güvenin bir göstergesidir. Yeni fabrika yatırımımız ve büyüme planımız, Türkiye beyaz eşya sektöründe en güçlü oyunculardan biri olma hedefimizin en büyük kanıtını oluşturuyor.
Indesit’in Türkiye ve dünyadaki tesisleri nerelerde ve oralarda neler üretiliyor?
Indesit Company, Manisa’da, 1,5 milyon adetlik üretim kapasitesine ve ortalama bin çalışana sahip soğutucu fabrikasına sahip. Manisa Soğutucu Fabrikasında üretimi yapılan ürünlerin yüzde 80’i, Avrupalı ülkelere ihraç ediliyor. Türkiye ayrıca, grup içindeki Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleri için ihracat temeli olarak konumlanıyor. Avrupa’nın önde gelen beyaz eşya (çamaşır makinesi, kurutucu, bulaşık makinesi, buzdolabı, dondurucu, ocak, fırın ve davlumbaz) ve ev tipi küçük beyaz eşya üreticilerinden biri olarak Indesit Company, Portekiz, İngiltere, Ukrayna ve Rusya gibi ülkelerde lider konumda bulunuyor. Grubun ana markalarını Indesit, Hotpoint ve Scholtes oluşturuyor. Indesit Company, onaltı bini aşan çalışanıyla, İtalya, Polonya, İngiltere, Rusya ve Türkiye içinde sekiz sanayi bölgesinde hizmet sunuyor. Bu sanayi bölgeleri şu şekilde organize ediliyor: 3 tane İtalya’da, 1 tane İngiltere’de, 2 tane Polonya’da, 1 tane Rusya’da ve 1 tane Türkiye’de. Bu tesislerde, 5 milyonu çamaşır makinesi, 3.5 milyonu buzdolabı, 2.5 milyonu pişirme beyaz eşyaları ve 2 milyonu kurutucu ve bulaşık makinesi olmak üzere 12 milyondan fazla ürün üretiyoruz.
26 Şubat 2014 günü harika bir haber için sizlerin konuğu olduk. Indesit, Türkiye’ye çamaşır makinesi fabrika yatırımı yapıyor. Bu konuda duygu ve düşüncelerinizi ve Indesit’in Türkiye’de yeni yatırım planlarına ilişkin bilgi alabilir miyiz?
Indesit Company olarak biz, Manisa Çamaşır Makinesi Fabrikası projemizi Türkiye’deki 20. yılımızda gerçekleştirdik ve 26 Şubat 2014 tarihindeki Yatırım Açılış Törenine CEO’muz Marco Milani ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katıldı. Bu yeni yatırımla birlikte, Türkiye’de yaptığımız yatırımların toplam değeri 150 milyon sterlini aştı. Yeni yatırımımız Türkiye’ye duyduğumuz güveni arttırdı ve büyüme hızımızı da arttıracağımıza inanıyoruz. 35 milyon sterlin değerinde beklenen toplam yatırım maliyetiyle, yeni çamaşır makinesi fabrikamızla, daha önce soğutucu fabrikamızla kırdığımız ihracat rekorlarını tazeleyeceğiz ve Indesit Company Türkiye için çıtayı biraz daha yükselteceğiz. 750 kişinin istihdam edilmesi beklenen ve otuz iki bin metre karelik kapalı alanda faaliyet gösterecek yeni tesisimizde yıllık 1.400.000 birimlik üretim kapasitesine ulaşacağız. Üretim yüzde 75’i çoğunlukla Avrupalı ülkelere ihraç edilecek. Indesit Company Çamaşır Makinesi Fabrikası test üretimine 1 Temmuz 2014’te, üretime 1 Ekim 2014 tarihinde başlayacak.
Şirket olarak hedeflerinize ve bu hedeflere ulaşmak için yaptığınız çalışmalarınıza ilişkin bizleri aydınlatır mısınız?
Türk pazarı için 2014 yılı hedeflerinden bahsetmem gerekirse, yeni mağazalar açarak büyümeyi sürdüreceğiz, en az 150’den fazla mağaza açacağız. Pazarlama faaliyetleri sayesinde, Hotpoint markası altında ev tipi küçük beyaz eşyalar alanında kaydettiğimiz performansı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Satış sonrası hizmetlerimizi iyileştirmek amacıyla, 2013 yılında yeniden kurulan call center hizmetimizi güçlendireceğiz. 2014 yılında, mağazalarımızda klima satışı yapılacak.
Bayi ağını geliştirmek bu gelişimin en önemli ayaklarından biridir muhakkak, bu konudaki gelişmeler hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Indesit Company Türkiye olarak, yeni Hotpoint mağazaları açmaya odaklandık. Hotpoint, 103 yıllık geçmişiyle köklü ve güçlü bir markadır ve 11 yıl üst üste İngiltere’deki en güvenilir beyaz eşya markası ödülünü almıştır. Ürünlerimizi, Türkiye üzerinde tüm kanallar aracılığıyla yaklaşık 3.000 noktada satıyoruz. Hedefimiz, büyümemizi sağlıklı ve kârlı bir şekilde sürekli olarak arttırmaktır. Organik büyüme planımızın bir parçası olarak, son 20 yılda toplamda 325 yeni Hotpoint mağazasına yatırım yaptık. 2016’ya kadar, bu rakamı 800’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2013 yılı yurtiçi satışlarda 150 milyon sterlin ciro elde ettik ve mevcut pazar payımız yaklaşık yüzde dokuz. Bu başarıya ulaşmadaki en önemli görevi geleneksel kanallarımız olan bayilerimiz üstleniyor.
Sizin farklı ülke tecrübelerinizden de yararlanmak isteriz. Türkiye ile yurtdışı beyaz eşya yan sanayiini karşılaştırır mısınız?
Grup satın alma direktörü olarak çalıştığım bir önceki görevim sayesinde, tüm Avrupa ve Rusya’dan tedarikçilerle iş yapma şansını buldum. Türk tedarikçilerin yaklaşımının İtalyanlara oldukça benzer olduğunu söyleyebilirim. Türk tedarikçiler, pozitif enerjiyle ve hedefe odaklanmış bir şekilde çalışarak samimi bir yaklaşıma sahipler. Kendileriyle yaşadığımız anlaşmazlıklar diğer ülkelere kıyasla beklediğimden az oldu.
Tedarikçileriniz ile ilgili politikalarınız nelerdir, onlara verebileceğiniz mesajlarınız var mı?
Tedarikçilerle yürüttüğümüz faaliyetlere ilişkin değerleri şeffaflık, adil müzakere, uyum, tarafsızlık ve sözleşmeye bağlılık oluşturuyor.
Indesit Company’nin bir tedarikçisi olmak, kaliteye ait standartlara uyum, ortak hedefler ve bu hedefleri gerçekleştirmede benimsenen çalışma uygulamaları açısından tedarikçiler için önemli oranda katılımı ifade ediyor.
Tedarikçi seçerken, sınıfının en iyisi mantığını uyguluyoruz ve finansal sağlamlık, rekabetçilik ve kalite parametreleri üzerinden tedarikçileri derecelendiriyoruz.
Yan Sanayinin Türkiye’de hangi konularda yatırım yapmasını önerirsiniz? Yan sanayilerin BEYSAD çatısı altında bir birliktelik oluşturmaları ve Türkiye’de üretilmeyen bazı komponentleri birlikte üretmeleri mümkün olabilir mi? Böyle bir girişim olması halinde destek verir misiniz?
Türk tedarikçi temelinin kompresör, motor ve elektronikler olmak üzere ek oyuncularla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aslında Türkiye’den tüm ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz fakat BEYSAD’ın ve hükümetin sunduğu destekle ve Indesit tarafından aldığımız doğru rehberlikle, bu lokalizasyon sürecini hızlandırabiliriz. Motorlara yönelik bir süreç halihazırda başladı fakat bu da yeterli değil.
Indesit’in tüm tesisleri için satın alma işlemleri tek bir yerden mi yapılıyor? İşleyiş hakkında bilgi verir misiniz?
Farklı bölgelerde faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket olarak, satınalma organizasyonumuz matriks sisteminde çalışıyor. Ham maddeler gibi grup emtia müdürü ve bölgesel satın alma başkanı tarafından birlikte yönetilen küresel çapta ticari mallara sahibiz. Buna karşın, yerli tedarikçi temeli, her bir üretici ülkedeki satın alma başkanı tarafından yönetiliyor. Ekonomiler ve finansal sonuçlar her bir ülkenin sorumluluğu altında fakat daima kurumsal seviyede paylaşılıyor.
Indesit’in satınalma süreçlerinde yan sanayilerinden en büyük beklentisi / kriterleri nelerdir? Satınalma süreçleri nasıl yürütülüyor?
Rekabetçilik, kalite/hizmet seviyesi ve esneklik, tedarikçilerimizden sunmalarını istediğimiz ana beklentileri oluşturuyor. Bu temele dayanarak, güven ve şeffaflık üzerinden tedarikçilerimizle uzun vadeli ilişkiler kurabiliyoruz.
2013 yılında Türkiye dahil global toplam alım miktarınız ne kadar oldu?
Dolaylı harcamalar ve Türkiye dahil olmak üzere 2013 yılı küresel satın alma hacmimiz 2 milyar Euro olmuştur.
2014 yılında bir artış bekleniyor mu?
Üretim hacimleri açısından biraz büyüme bekliyoruz. Tabiki yeni çamaşır makinesi fabrikamız tam kapasite çalıştığında, bu büyüme özellikle 2015 yılında artacak.
Tedarikçilerinizle yaşadığınız en büyük sıkıntı hangi noktada yaşanıyor? Kalite, lojistik, fiyat unsurları açısından değerlendirir misiniz?
Kârlı bir işbirliği için kilit noktaların, tedarikçi tarafından gösterilen bağlılık ve müşteri ihtiyaçlarının açık şekilde paylaşılması olduğunu düşünüyorum. En iyi uygulamaları tedarikçilerimize sağlamak amacıyla yapılanıyoruz ve bunun için yeterli deneyime sahibiz. Dünya standartlarındaki üretim modelimiz IME (Indesit üretim mükemmelliği) aracılığıyla, bu uygulamaları paylaşmayı hedefliyoruz. Bu uygulamaları bir kez paylaştığımızda, fiyat tartışması, satın alma sürecinde doğal şekilde sona erecek.
Yerli ve yabancı tedarikçilerinizi olumlu ve olumsuz taraflarıyla karşılaştırmanızı rica edebilir miyiz? Ülke bazında bir “üstün”lük var ise eğer, hangi noktada bu değerlendirmeyi yapıyorsunuz, üstün olanın üstün noktaları nelerdir?
Manisa’daki yedi ayın sonunda, Indesit standartlarıyla karşılaştırıldığında yerli tedarik temelinin yeterince iyi olduğunu söyleyebilirim. Buna rağmen, Indesit’te küresel bir oyuncu olmak amacıyla en iyi uygulamalarımızı tedarikçilerle paylaşmaya ekip olarak devam ediyoruz. Diğer taraftan, tedarikçilerin yönetim eğitimi ve yeni teknolojiler alanında nitelikli insanlara yatırım yapmaları gerekiyor.
Tedarikçilerinizle ortak çalışmalar yapıyor musunuz, hangi aşamalarda?
Tedarikçilerle yapılan toplantılar sonucunda genellikle yararlı fikirler çıkıyor ve çözümler bulunuyor. Yakın zaman önce buna iyi bir örnek yaşadık. Biz, camlar üzerinde çelik kutuları kullanmayı tercih ediyorduk, tedarikçilerimizden biri, mevcut metal çerçevelere göre önemli avantajlara sahip karton kutuları çözüm olarak sundu. Teklif edilen çözüme yönelik yapılan bir dizi değerlendirmelerden sonra, paketlememizi karton kutular olarak değiştirmeye karar verdik. Sürecin sonunda hem bakım maliyetleri açısından yarar sağladık hem de lojistik sürecimizi daha sadeleştirdik.
Indesit Türkiye fabrikalarının yerli ve yabancı yan sanayi kullanım oranları nelerdir? (Eğer Türk tedarikçilerinin ürünlerinin kullanım oranları az ise) artırılması için neler yapılabilir?
Değer açısından baktığımızda, buzdolapları için, ürün reçetesinin %52’si yerli tedarikçiler tarafından üretiliyor. Bence bu iyi bir sonuç. Çamaşır makinesine ilişkin beklentiler de aynı görünüyor. Halihazırda %33 oranına yaklaşmış durumdayız. Daha önce söylediğim gibi, motor, kompresör ve elektronik alanlarına odaklanmamız gerekiyor.
Beklentilerinizi sanayicilerinize nasıl duyuruyorsunuz, yatırım yapmalarına güvence veriyor musunuz? Yan sanayinizi, özellikle Türk yan sanayisini nasıl destekliyorsunuz?
Faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkeler de olduğu gibi, Türkiye’deki tedarikçilerimizle uzun dönemli ilişkiler geliştirmek yaklaşımımızın temelini oluşturuyor. Kişisel hedefimse, Indesit’te küresel bir ortak haline gelmek amacıyla Türk tedarikçisine doğru adresi göstermektedir. Yeni çamaşır makinesi planıyla, Türk tedarikçilerin büyümesine katkıda bulunacağımızdan oldukça eminim. Matriks organizasyonu içinde çalıştığımız için, yerli tedarikçilerle yürüttüğümüz tüm faaliyetler, satınalma organizasyonun her seviyesinde paylaşılıyor.
Indesit ricası ile, Indesit için, yurtdışından üretim yapmak üzere gelen yabancı tedarikçileriniz var mı?
Türkiye’de yeni çamaşır makinesi fabrikasına yatırım yapma kararımız, İtalya’nın güneyindeki ana merkeze yakın faaliyet gösteren İtalyan tedarikçiler açısından birtakım sorunlar yarattı. Indesit Company, ekonomik ve sosyal performansın yanında çevresel performansı da dikkate alan bir iş modeli oluşturduğu için, uzun iş ilişkimize devam etmek amacıyla üretimlerini Türkiye’ye taşımaları için bazı tedarikçilere destek olduk. Bu birkaç olay dışında, olgun ve deneyimli tedarik temelimiz sayesinde, Indesit yerli şirketlerle iş süreçleri geliştirmeyi sürdürüyor.
Türkiye üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz, hangi ülkelere? Rekabet şartlarına ilişkin görüşlerinizi alabilir miyim? Türkiye pazarında ya da yurtdışında rakip gördüğünüz ülke ya da markalara ilişkin…
Manisa Soğutucu Fabrikasında üretilen soğutucuların yüzde 80’ini çoğunlukla İngiltere ve İtalya olmak üzere Avrupalı ülkelere ihraç ediyoruz.
BEYSAD’la ilgili görüşleriniz ve BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?
BEYSAD, Türkiye’ye geldiğimde başvurduğum ilk noktalardan biri oldu. Desteğiniz sayesinde, Türkiye’deki ev tipi beyaz eşyalar iş sürecine başından dahil oldum. Sektörün büyüme sürecinde önemli bir rol üstleniyorsunuz. Sektörün ihtiyaçlarını dile getirmesini ve etkin çözümler için tüm ilgili kurumların işbirliği içinde hareket etmesini sağlıyorsunuz. Proje ekipleri oluşturularak enerji verimliliği ve Ar&Ge alanlarına katkıda bulunulması gibi sektörle ilgili konularda BEYSAD’ın yürüttüğü faaliyetlerin, hem beyaz eşya üreticisi şirketlerine ve tüketicilerine hem de sektörün gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu düşünüyorum.