Değerli BEYSAD Okurları;
Bu sayımızda çok değerli bir yöneticiden önemli tecrübeler edinebileceğimiz bir röportaj ile karşınızdayız. BSH Türkiye Bulaşık Makinesi Direktörü ve BSH Ev Aletleri Teknikten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Dr. Jörg Ulrich… Değerli vakitlerini bizlere ayırdıkları için kendilerine ve iletişimimizde bizden desteklerini esirgemeyen çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ederiz.
Bosch, Siemens, Profilo ve Gaggenau markalarıyla Türk beyaz eşya sektörünün lider şirketlerinden BSH Firmasının faal olduğu ülkelerde farklı görevler alan ve 2006 yılından bu yana ülkemizdeki görevini birbirinden önemli başarılar ile sürdüren Bay Ulrich, sadece 12 ayda Çerkezköy’deki yeni bulaşık makinesi üretim tesisini kurarak sergilediği başarı ile Türk basınında ismini duyurdu. Evli ve dört çocuk babası Dr. Jörg Ulrich, BSH Ev Aletleri ailesi içerisinde yarattığı kariyerine şirketin sürdürülebilir gelişim, inovasyon ve enerji verimliliği odaklı çalışmaları için CTO olarak devam ediyor.
Sayın Ulrich, bize kısaca kendinizden ve bu zamana dek geçen iş yaşamınızdan bahseder misiniz?
1993 yılında Münih Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yüksek lisansımı tamamladıktan sonra 1995’te yine aynı üniversitede Makine Mühendisliği alanında doktora derecesi ile mezun olarak öğrenim hayatımı tamamladım.
Kariyerime ise Siemens bünyesinde Geliştirme Mühendisi olarak başladım. Burada farklı ülkelerde çalışabilme şansı yakaladım. BSH Ev Aletleri’nin İspanya Estella’daki şirketinde Proje Lideri, ardından da Departman Başkanı olarak çalıştım. 2001 yılında ise Almanya’ya dönerek Ürün Pazarlama Başkanı olarak meslek hayatıma devam ettim. 2006 yılında da BSH Ev Aletleri’nin Çerkezköy’deki fabrikasında Fabrika Direktörü olarak göreve başlayarak Türkiye’ye geldim. Burada ekibimizle beraber çok güzel ve başarılı işlere imza attık.
Şu an ise BSH Türkiye Bulaşık Makinesi Direktörü ve BSH Ev Aletleri Teknikten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (CTO) olarak çok severek ve tutkuyla yaptığım işime devam ediyorum.
Anladığım kadarıyla BSH Ailesi’nde oldukça tutarlı bir yükseliş yaşadınız ve 12 ay gibi kısa denebilecek bir sürede Çerkezköy’de bulaşık makinesi üretim tesisini kurdunuz.
Bu başarınızın sırrı nedir? Çalışma şekliniz ve ilkelerinizden bahseder misiniz?
BSH Ev Aletleri’nin Çerkezköy Fabrikası’na yeni bulaşık makinesi üretim tesisini kurduğumuzda, yeni kurulan üretim hattı ile iki yıl içerisinde fabrika üretim kapasitesi yılda 800.000 birime yükseldi. Bu, gerçekten tüm ekibimizin yarattığı sinerji ile oluşan çok ciddi bir başarıydı. Artan fabrika üretim kapasitesinin doğal bir getirisi olarak da şirketin ihracat faaliyetlerinde ve istihdam oranında ciddi artış sağlandı. İçinde yetiştiğim disiplinli ortamların ve ekip çalışmasına verdiğim önemin iş hayatıma yansıyan çok olumlu yararları oldu diyebilirim.
BSH’nin Türkiye vizyonuna ilişkin bilgi verir misiniz? BSH Ailesi içinde Türkiye BSH nerede duruyor?
Türkiye’de üretilen ve geliştirilen teknolojilerimiz tüm dünyada B/S/H/‘yi temsil ettiği için, Türkiye BSH için çok büyük bir öneme sahip. BSH Türkiye tesisleri üretim sistemi yönetimi kapsamında dünyadaki tüm fabrikalarımız için bir emsal oluşturmaktadır. Türkiye BSH’ın 5 yıl öncesini incelediğimiz zaman, Türkiye’nin 2005 yılından bu yana üretim birimlerinde %10’luk istikrarlı bir büyüme sağlaması gerçekten büyük bir başarıdır.
Çerkezköy, B/S/H/’ın dünyadaki en büyük üretim tesisidir. 220 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 450 bin metrekarelik alan üzerinde faaliyet göstermekteyiz. Grubumuz içerisinde ilk kez Çerkezköy’de üretilecek yeni bulaşık makineleri ve artık sadece buradan tüm dünyaya sunulacak A++ ve A+++ sınıfı buzdolapları da, BSH Türkiye’nin başarısına duyulan önemli bir göstergesidir.
Beyaz eşya sektörünün Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörü analiz ettiğimiz zaman görüyoruz ki Türkiye, beyaz eşyada çok güçlü bir pazara sahip. Türkiye ekonomisinin sergilediği olumlu trendler beyaz eşya sektörünü de etkiledi. Tüketici güveninin ve harcamaların artması, sürdürdüğü istikrar ve buna ek olarak gayrimenkul yatırımlarının yeniden başlaması; 2009’da %3 küçülen sektöre 2010 yılında %8 gibi güçlü bir büyüme getirdi.
Türkiye, beyaz eşya yatırımları açısından nitelikli işgücü, gelişmekte olan pazarlara yakınlık, gelişmiş yan sanayisi ile çok cazip bir ülke konumunda.
BSH’ın Türkiye’ye bu kadar yatırım yapmasının sebebi nedir sizce? Türk Tedarikçilerinin bu durumda olumlu payı var mıdır?
BSH’ın Türkiye operasyonuna bu denli yatırım yapmasının birçok temel unsuru var. Bunlardan en önemlisi Türkiye ekonomisinin sürdürdüğü istikrar ve büyüme. Türkiye’nin güçlü konumunun yanı sıra genç nüfusu ve çekirdek aile dönüşümü de beyaz eşya konusunda avantaj yaratan bir diğer unsur. Öte yandan, Türkiye coğrafi konumu itibariyle ihracat yapmaya çok yatkın bir bölgede bulunduğundan doğal olarak, BSH Türkiye’deki yatırımlarını arttırıyor.
Tedarikçilerimizin bu süreçte tabii ki olumlu payları bulunuyor. 2010 yılındaki alım miktarımızı yarı yarıya yurtdışı ve yurtiçi oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 500 firmadan alım yapıyoruz. Hedeflerimiz yerli tedarikçiden alımlarımızı artırmak olduğu için bu yönde birçok proje geliştiriyoruz.
BSH’nin uzun vadeli hedeflerinden söz eder misiniz? Yan sanayinizin de yeni gelişmelere açık olabilmeleri için yeni ürün gamı projelerinizden de bahseder misiniz?
BSH Türkiye’nin, önümüzdeki yıllar içinde yapacağımız büyük ölçekli yatırımlarla Türkiye’nin, uzun vadede global organizasyon içinde çok güçlü ve önemli bir role sahip olacağını öngörüyoruz. BSH Grubu içindeki en büyük üretim tesisi olan Çerkezköy’de Avrupa, Amerika ve Orta Doğu için en yüksek kalitede üretim gerçekleştiriyoruz. Artık ürünlerimizi Türkiye’de geliştiriyor, üretiyor ve tüm dünyaya ihraç ediyoruz. Türkiye’ye duyulan güven neticesinde tesislerimize ve yeni ürün projelerine aralıksız olarak yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Bir sonraki önemli adımlarımızdan biri de Çerkezköy’de küçük ev aletleri üretimine başlamak olacak. Böylece ülkemizi büyük ev aletlerinde olduğu kadar küçük ev aletlerinde de bir cazibe merkezi konumuna yükseltmeyi amaçlıyoruz.
BSH’ın sürdürülebilir gelişim, inovasyon ve enerji verimliliğini çok önemsediğini biliyorum. Bu konudaki yeni gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Sürdürülebilir gelişme ve enerji verimliliği bizim BSH olarak üzerinde çok çalıştığımız ve çok önem verdiğimiz bir konu. Sürdürülebilir gelişme ve üretim vizyonumuzun merkezinde yer alan çevreci misyonumuz ile üretim tesislerimizde ve ürünlerimizdeki olumsuz unsurları günden güne azaltarak, hem uzun vadeli başarımıza yatırım yapıyor, hem de tüketicilerimizin güvenle teknolojiyi kullanmalarına olanak sağlıyoruz.
Geçtiğimiz 15 yılı incelersek, BSH enerji sarfiyatını buzdolaplarında yaklaşık %74, çamaşır makinelerinde %57, bulaşık makinelerinde %48, fırınlarda ise %37 azaltmayı başardı. Ayrıca çamaşır makinelerinde %50’ye, bulaşık makinelerinde ise %70’e yakın su tasarrufu sağladı. Böylece BSH çevreye saygılı ürün ve üretim süreçleri ile sektöre ‘değer’ katmaya devam edecek.
Bu alanda BSH’ın en büyük buluşlarından biri Zeolit teknolojisi… Bu teknoloji ile donatılan bulaşık makinelerini Türkiye’de piyasaya sunarak BSH, enerji verimliliği kendi sınıfındaki en yakın rakibinden %30 daha yüksek bir ürün sunmuş oldu. Enerji tüketimini azaltan (A-%20) doğal mineral Zeolit, aynı zamanda yıkama sürelerini de düşürüyor ve daha iyi kuruma sağlıyor. Bu teknolojimiz sayesinde 2010 yılında önce Almanya Çevre Bakanlığı ile Almanya Sanayi Federasyonu’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği ‘İklim ve Çevre için İnovasyon Ödülü’ne, ardından da online bir platform olan Utopia.de tarafından 2010 Utopia Ödülü’yle onurlandırıldı.
Ar-Ge faaliyetlerinizden söz eder misiniz?
BSH Türkiye olarak Araştırma ve Geliştirme alanındaki yoğun çalışmalarımız sayesinde de BSH Grubu’nun küresel Ar-Ge ağının en önemli oyuncularından biri konumuna yükseldik ve Almanya ve Çin’den sonraki en önemli üçüncü ülke olduk. Özellikle Ar-Ge alanında büyük atılımların gerçekleştiği Çerkezköy bölgesinde BSH’ın kurduğu Ar-Ge Merkezi ile geçtiğimiz Şubat ayında Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi sertifikasını aldık.
BSH olarak, her yıl Ar-Ge çalışmalarımızı arttırmayı hedefliyoruz. Bağımsız olan Ar-Ge merkezimizde şu an 137 kişi çalışıyor. Tesisi büyütme planlarını hayata geçirdikten sonra Ar-Ge çalışan sayımızı 200 kişiye çıkarmayı hedefliyoruz.
Her gün 3 patentli buluşa imza atan BSH Grubu için inovasyon, teknolojiyi yaratma sürecinin vazgeçilmez bir parçası… Bu doğrultuda Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi’nin kurucusu olarak BSH Türkiye, ülkemizde geliştirdiği patentli teknolojilere sahip yenilikçi ürünleri dünya pazarlarına ihraç ediyor.
Yeni teknolojileri daha az su ve enerji harcayarak müşteri beklentilerini karşılayan ürünlere dönüştürmek, kararlılıkla sürdürdüğümüz bir strateji. Bir yandan tüketicilerimize sosyal, çevresel ve ekonomik anlamda değer kazandıran ürünlerimizi geliştirmek üzere Ar-Ge çalışmalarımızı hız kesmeden yürütürken bir yandan da sürdürülebilir üretimin sınırlarını zorlayacağız. Bu alandaki liderliğimizi korumak, en büyük amacımız.
BEYSAD’la ilgili görüşleriniz ve BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir? Türk yan sanayii olarak tedariğinizi daha da yerlileştirebilmeniz için bizler neler yapabiliriz sizler için?
BSH Türkiye olarak, yan sanayilerimizle birlikte işbirliğimizi geliştirerek büyümeyi birlikte şekillendiriyoruz. Bu anlamda; BSH olarak BEYSAD’ a üye olan tedarikçilerimizden ihtiyaçlarımıza göre ürünler üretmelerini bekliyoruz. Böylece, hem ekonominin ve pazarın büyümesi, bunların sonucunda da yan sanayinin gelişmesi gerçekleşecektir.