Mesleki İş Gezisi programlarımız kapsamında Liebherr Bulgaristan Tesisleri gezisi 15-16 Mayıs 2014 günlerinde 23 üye firmamız ve 32 kişi ile yapıldı.
Otobüs ile yapmış olduğumuz yolculuk biraz yorucu geçmiş olsa da hem keyifli hem de verimli idi. Liebherr yetkilileri bizi son derece misafirperver bir şekilde ağırladılar. Karşılıklı görüşmelerle yeni işbirliği fırsatları sağlanabileceğine inanıyoruz.
Seyahat, 15 Mayıs Perşembe günü öğle saatlerinde İstanbul Ataşehir’deki BEYSAD ofisimiz önünden başladı. Motiva Tur ile yapmış olduğumuz seyahatte şoför ve rehberimize ek olarak Tur yetkilimiz Sayın Kuthan Ülgen bizlere yolculuğumuz boyunca eşlik ettiler ve her türlü konuda destek oldular.
Avrupa yakası, ve Edirne’ye kadar çeşitli lokasyonlarda bizlere dahil olan tüm üyelerimizle birlikte Edirne’de öğle yemeği yenmesinin ardından heyecanla karışık eğlence ile, sınır kapısını geçtik.
Uzun yolculuğumuzun ardından Liebherr Satınalma yetkilisi Sayın Nevzat Nazif Bey’in sıcak karşılaması ile otelimize ulaştık ve hep birlikte keyifli bir akşam yemeği programına dahil olduk.
Ertesi günü bütün ekip tüm enerjisi ile hazırdı. Nevzat Bey bizi yine yalnız bırakmadı ve hep birlikte Liebherr Tesisleri’ne ulaştık. Güleryüzlü karşılama, çekilen fotoğraf ile unutulmaz oldu.
Fotoğraf çekimin ardından ilk olarak bir toplantı yapıldı ve Liebherr Bulgaristan Satınalma Müdürü Sayın Dimitar Lajev’in hoşgeldiniz konuşması ve tanıtım sunumu gerçekleşti. Sunum içeriği Liebherr’in tarihi ile başlayıp, beyaz eşya sektörüne geçişleri ve şu anki duruma ilişkin bilgiler içeriyordu. Sunuma ilişkin aşağıdaki notları paylaşmak mümkün;
%100 aile şirketi olan bir firma. 1949’da ilk olarak vinç yapımı ile başlanmış ve ilk buzdolabını 1955’de üretmişler. Buzdolabı dışındaki inşaat makinesi işlerinin büyüklüğü konusunda toplam cirolarının 9 milyon Euro ve çalışan sayısının 37800 olduğu söylenebilir.
Türkiye’deki alımları son yıllarda, özellikle organizasyonda bizimle de ilgilenmiş olan Nevzat Bey’in onlara hizmet vermeye başlaması ile oldukça yükselmiş (örneğin 7-8 milyon Euro’dan 12 milyon Eurolara çıkmış durumda) ama Türkiye’deki cirolarını daha da artırmak istiyorlar.
Dünya üzerinde 10 farklı lokasyonda fabrikaları var. Almanya Ochesenhausen fabrikası ev tipi (1milyon adet), Avusturya Lienz ticari tip (460K adet), Bulgaristan Marico ev tipi (735K adet) ve Malezya fabrikası ticari tip (107K adet) dolap imalatı yapmakta...
Yapılan sunumun ardından BEYSAD adına Burak Özaydemir kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasının içeriğinde BEYSAD’a ilişkin bilgi verip, programa katılamayan Yönetim Kurulu Başkanımız Bahadır Balkır ve diğer YK üyelerimizin selamlarını iletti ve teşekkür etmek üzere plaket taktimi yapıldı.
Plaketler Burak Özaydemir, Hasan Basri Aksu, Hamdi Erem ve Murat Fırat tarafından; Hristo Georgiev – Ticari Müdür, Georgi Damyanliev – Ürün Geliştirme Müdürü, Kostadin Trendafilov – İmalat Müdürü, Gerhard Gruber – Teknik Müdür’e taktim edildi.
Bu program sonrasında tesis gezildi, Liebherr yetkilileri samimiyetle anlatım yapıp, sorularımızı yanıtladılar.
Bulgaristan’da küçük bir köyde, büyük, modern bir fabrikaları var. Pekçok komponenti kendi bünyelerinde temin ediyorlar. Torna-tesfiye, pnömatik, eğitim alanı gibi bölümleri mevcut ve kendi elemanlarını kendilerinin yetiştirdiği bir sistem kurmuşlar. Yılda 750.000 buzdolabı üretiyorlar. Bünyelerinde 1600 kişi çalışıyor. Kapasite genişletmek istiyorlar. Olanakları dahilinde lojistiğe ilişkin kendi sistemlerini kurmuşlar. Fabrikanın 1 km uzağında demiryolu var, fabrika içerisinde vagon sistemi mevcut. Biraz farklı yöntemlerle şimdilik lojistiği çözmeye çalışıyorlar.
İmalata Alman kültürü işlenmiş bir fabrika ile karşılaştığımız söylenebilir;
- İşçileri çeşitli konularda bilgilendirmek için yapılmış tablolar var. (Obezite ile savaş, sporun faydaları v.s);
- İşçilerin aileleri dahil kaynaştırmak için yapılmış organizasyonlar fotoğraflanmış ve girişte panolarda paylaşılmış.
- Kaizen ağırlıklı bir şekilde fabrika içerisinde uygulanıyor. Birçok istasyonda "Öncesi/Sonrası" tabloları fotoğraflanarak istasyonlara konulmuş.
- İşçiler yemeklerini ya evden getirmekteler ya da catering firmasına para ödeyerek, tıpkı Avrupa’da olduğu gibi kendileri almaktalar.
Tesisin satınalma ya da başka konularda merkezden serbest hareket edebildiği de gözlemlerimiz arasında.
Fabrika gezisinin ardından çok keyifli bir yemek ikram edildi ve dönüş yoluna geçildi.
Katılım gösteren tüm üyelerimize teşekkürlerimizi sunuyor, ilk fırsatta başka bir etkinlikte görüşebilmeyi diliyoruz.