Türkiye’nin Avrupa Birliği tarafından akredite edilen ilk kümelenme uzmanları olan Ege İhracatçı Birlikleri uzmanları ile gerçekleştirilen küme kıyaslama çalışması sonucunda BEYSAD Avrupa Küme Analizleri Sekretaryası (European Secretariat for Cluster Analysis-ESCA) tarafından bronz kalite etiketiyle ödüllendirilmişti.
“Küme Kıyaslama Çalışması” kapsamında, BEYSAD’ın aktiviteleri, süreçleri ve iç yönetim mekanizmaları Avrupa’da toplamda incelenen 350 küme kuruluşu ile kıyaslandı. (Bu çalışmada BEYSAD YK üyesi Besim Oktayer ve Kurumsal İletişim Müdürü Ayşegül Koç’un katılımı ile 2,5 saatlik bir görüşme yapıldı.) Çalışmanın sonucunda Derneğimizin gelişim alanları belirlendi ve küme ve hizmet mükemmeliyeti yolunda atılan bu ilk adım ile çalışma ve yönetim mekanizmaları Avrupa’daki iyi örneklerle kıyaslandı.
4 Haziran 2013 Salı günü Ekonomi Bakanlığınca yürütülen Avrupa Birliği tarafından desteklenen KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Proje kapsamında organize edilen "Uluslararası Rekabetçilik ve İşbirliği Konferansı" Gala Yemeğinde BEYSAD, Türkiye'de küme yönetimi mükemmeliyetine ilk adımı atan 20 küme organizasyonundan biri olarak ödüllendirilmişti. Kalite Sertifikasını BEYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Eren, Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Sever’den almıştı.
Bu çalışmanın ardından BEYSAD, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Avrupa Komisyonu’nun finansal desteğiyle yürütülmekte olan Küme Yöneticileri için Kapasite Gelişimi Projesi kapsamında İzlanda’da düzenlenen “İnceleme Gezisi ve Kümelenme Konferansı”nda üyelerini temsil ederek, işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. Geziye BEYSAD’ı temsilen Kurumsal İletişim Müdürü Ayşegül Koç katıldı.
Yazının başında belirtilmiş olduğu gibi, katıldığı “Küme Kıyaslama Çalışması” sonucunda Avrupa Küme Analizleri Sekretaryası (European Secretariat for Cluster Analysis-ESCA) tarafından Bronz Kalite Etiketi ile ödüllendirilen BEYSAD, üyelerine sağladığı hizmetlerde mükemmelliğe ulaşmak amacıyla belirlenen gelişim alanlarını güçlendirmek üzere İzlanda’da iyi örnek kabul edilen kümelere bir ziyaret gerçekleştirdi.
30 Eylül-3 Ekim 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen, 10 Türk, 5 Polonyalı, 9 İzlandalı küme yöneticisini İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te bir araya getiren bu organizasyonda BEYSAD, beyaz eşya sektörünü temsil eden tek kuruluştu. Türk katılımcılar arasında seramik sektörünü temsilen Eczacıbaşı ve plastik sektörünü temsil eden Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği’ne ek olarak, İzmir Atatürk OSB, İzmir Ticaret Odası, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, ODTÜ Teknokent, İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği, Ege Soğutma Sanayicileri ve İşadamları Derneği, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi yetkilileri de yer aldılar.
İzlanda denince balık akla geliyor, bu bağlamda yapılan yenilikler ve rekabetçiliği artırma yollarını da İzlandalılar yine bu sektör için arıyorlar. İlk gün ziyaret edilen ilk kuruluş bir balıkçılık firması idi… Valka… Balık işleme üzerine inovatif makinalar yapmış olan firmanın inovasyonları üzerine ödülleri mevcut. Toplantı öncesi kısa bir sunumun ardından, küçük ama önemli işler yapan tesis ziyaret edildi ve bir sonraki adrese gitmek üzere yola çıkıldı.
İkinci olarak Reykjavik Üniversitesi (Icelandic Institute for Intelligent Machines) ziyaret edildi. Mimari olarak çok modern bir binaya sahip ve Üniversite - Sanayi işbirliği konusunda da oldukça başarılı bir üniversite olduğunu, yapılan sunumları ile gözlemleyebilmek mümkün oldu.
Sonrasında yine balıkçılıkla ilgili önemli bir yere gidildi. Iceland Ocean Cluster… Burayı İzlanda’da ziyaret edilenler içerisinde en iyi kümelenme örneği olarak değerlendirmek mümkün. Bir bina, içerisinde isteyen üye firmalar kira karşılığı yer alıyorlar. Bu üyelerin tamamı balıkçılıkla ilgili birbirini tamamlayan faaliyetlerde bulunuyorlar. Binanın şu an görünen kısmında 25 üyesi yer alıyor ve yaklaşık 75 üyesi olan bir yer. Binayı büyütmek üzere çalışmaları hızla sürüyor.
Bir sonraki durak, Ege İhracatçılar Birliğinin sürekli bağlantıda olduğu ve bizi de misafir edip, orada bizlerin programını yapan bir İnovasyon Merkezi idi… Iceland Innovation Center… Burası özel bir kurum; ülkedeki Kobilere destek oluyor, kümelenmelere destek oluyor; Türkiye’deki KOSGEB gibi düşünülebilir.
Toplantılar boyunca dikkatimizi çeken önemli bir konu oldu; kümelenmeler ya da özel şirketler devletten bir yardım beklemiyorlar, aralarında kümelenerek kendilerini ve sektörlerini geliştiriyorlar.
Son olarak İzlanda için çok önem teşkil eden termal tesislere ulaşıldı ve jeotermal enerjinin kullanımı ile ilgili çalışmaların temsil edildiği Icelandic Geothermal Cluster ziyaret edildi. Kendileri yapay güneş ışınları ile nasıl faydalı küfler oluşturup, kadınlarını nasıl böyle genç tutuyorlar, bu güzel ciltlere hangi ürünlerle sahip olunuyor, onları inceleme fırsatı bulundu. Lavların oluşumu, öncesi, deprem, dünyanın katmanları, dünyanın oluşumundaki sesler vs gibi çok ilgi çekici bir merkezde hem eğlendik, hem öğrendik denilebilir.
Son olarak da Blue Lagoon olarak bilinen turistik termal suların olduğu tesise ulaşıldı. Ayrıntılarına dergimizin Gezi sayfasından ulaşabileceğiniz bu yerde su yaklaşık 45 derece, hava yaklaşık 3 derece olunca, insanlar sıcaklık farkından oluşan buharlar arasında yüzme fırsatı bulabiliyorlar. Grup için verilen akşam yemeği ile Bulue Lagoon’un tadını daha fazla çıkarabildiğimiz için mutlu ayrıldığımız söylenebilir.
Ertesi günü projenin İzlandalı ortağı olan RANNIS’in evsahipliğinde düzenlenen Kümelenme Konferansı’na katıldık ve faydalı sunumlar dinledik. Türkiye adına Ege İhracatçı Birlikleri’nden Ekin Taşkın’ın yaptığı sunum çok etkileyici idi. Başarı örneği değil, neden başarılı olunamıyoru anlattı ve İzmir Gelinlikçilerinin toplandığı sokaktan örnek vererek keyifli bir sunum gerçekleştirdi.
İkinci günün akşamı ekip olarak Kuzey Işıkları turuna katılma fırsatı yakalandı. Gerçekten de gökyüzünde ışıkların dansına şahit olduk. Çok etkileyici olduğunu söylemek mümkün.
Bu organizasyon ile hem farklı ülkelerin uygulamalarını gözlemleme, hem de yeni iş fırsatlarının oluşması için altyapı sağlama fırsatı sağlandı. Bu keyifli ve verimli organizasyon için Ege İhracatçı Birlikleri yetkililerine teşekkür ederiz.
İzlanda ile ilgili ilginç hikayeler… (Meraklıları için…)
- Neredeyse çoğu İzlandalının soyadı yoktur. Bunun yerine her erkek çocuğunun soyadı için babasının adına oğlu anlamına gelen -sson eki getirilir. Kızlar için de yine babanın adının sonuna kızı anlamına gelen –sdottir eki getirilir.
- Yine soyadları olmadığı için, İzlandalılara Bay veya Bayan denmiyor hitap ederken. İzlanda’nın Başbakanı dahil hepsi ilk ismiyle hitap eder birbirine.
- İzlandalılar, çoğunlukla İskandinavya ve Kuzey Amerika’daki İzlanda göçmenleri ve sadece İzlanda’da konuşulan İzlandik dilini kullanıyorlar. Dilleri 1000 yıl önceki eski Norveççeye benziyor.
- 270.000 nüfuslu ülkede nüfusun büyük bir çoğunluğu başkent Reykjavik’de ve varoşlarında yaşıyor.
- Dünyanın en eski demokrasi ülkesidir. Althingi adlı parlementosu 1000 yıl önce kurulmuştur.
- Su kaynakları neredeyse sonsuzdur, çünkü yağmur çok yağar. Su o kadar temiz ve berrak ki, hiç arıtma yapılmadan, borularla direk evlere oradan da mutfak musluklarına kadar taşınır.
- Şehirdeki evlerde, su ısıtıcılarına veya ısınmak için soba tarzı şeylere gerek yok. Buharlı ve sıcak su evlere doğal gayzerlerden geliyor.
- Su kaynaklarının fazlalığı sayesinde, hidroelektrik rezervi yönünden zengin bir ülkedir. Elektrik inanılmaz ucuz. Aliminyum maden cevherleri, şehre getirilir, alüminyuma dönüştürülür ve külçe halinde tekrar dünyaya dağıtılır.
- Hava düşündüğünüz kadar sıcak değildir. Kışı bir çok yerden daha soğuk değildir. Atlas Okyanusundan dolayı iklimi nispeten daha iyidir. Gündüz ortalama sıcaklık -1 derece civarındadır.
- Yemyeşil bir cennettir İzlanda. Çok fazla ağaç yoktur ama yeşillik alan dolu her yer. Hatta Grönland’a İzlanda (Iceland – Buz diyarı), İzlanda’ya da Grönland (Greenland-Yeşil alan) denmesini bile istemiş halk.
- İzlanda Kuzey kutup çemberinin güneyinde bulunuz. Kış geceleri ve yaz günleri çok uzun olur. 21 Aralıkta, güneş 11.30 da doğar ve 15.30 da batar. 21 Haziranda güneş gece yarısı batar ve sabaha karşı 3.00 de doğar. İlkbaharın sonlarında ve yazın başlarında ise hava neredeyse hiç tam olarak kararmaz hep alacakaranlık olur.;
- İzlanda’da hiç karınca yoktur. Çünkü bu ada tamamen buzdan oluşmadır ve soğuktur. Karıncalar da böyle topraklarda yaşayamaz.
- Yapılan bir ankete göre, Avrupa’da yaşayan en mutlu insanlar İzlandalılar
- Kişi başı internete girme oranında dünyanın önde gelen ülkeleriyle rekabet ederler.
- İzlanda’nın ordusu, donanması veya hava kuvvetleri yok. Sadece sahil güvenlik var.