BEYSAD İş Yemeği Toplantıları gördüğü yoğun ilgi ve alınan verimle yapılmaya devam ediyor…
38 kişilik geniş bir katılımla hayata geçen üçüncü toplantı,13 Ekim 2011 Perşembe günü Marriott Hotel Asia’da saat 19.00-22.00arası “Beyaz Eşya Yan Sanayii Strateji Belgesi hakkında Ana Sanayiler ile görüşmeler” konu başlığı ile yapıldı. Toplantıya, Yönetim Kurulu üyeleri ve Strateji Belgesi’nde çalışmakta olan üyeler ile birlikte Arçelik, BSH ve Vestel’den satınalma ekipleri davet edildi. Ayrıca Beyaz Eşya Yan Sanayii Strateji Belgesi çalışmalarında BEYSAD’ın paydaşı olan Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) Genel Koordinatörü Melih Bulu ve yine bu çalışma kapsamında bize yardımcı olacak olan diğer paydaşımız Tria Eğitim Danışmanlık firması Genel Müdürü Melih Yurdagül de toplantıda hazır bulundular.
Toplantıya Ana Sanayilerimizden, Arçelik Satınalma Direktörü Polat Şen, Satınalma Grup Yöneticisi Evren Albaş ve Alp Karahasanoğlu, Satınalma Yöneticisi İlhan Gökalan; BSH Satınalma Direktörü Martin Seidel, Yıkayıcı Grubu Global Satınalma Direktörü Axel Fischer, Yıkayıcı Birimi Satınalma Alan Yöneticisi Reha Özkan, Soğutucu Birimi Satınalma Müdürü Ulaş Özen, Pişirici Birimi Satınalma Müdürü Erkan Özen; Vestel Satınalma Direktörü Hakan Akıncı, Satınalma Müdürü Koray Kiriş, Satınalma Müdürü Gonca Eti katıldılar.
Toplantıya ana sanayi yetkililerine ve Yönetim Kurulu üyelerine ek olarak Aydın Ersoy (Borçelik), Koray Demir (Conta Elastik), Serpil Eryılmaz (Erdemir ÇSM), Onur Koca (Parker), Fatih Köymen (Pas South), Tunç Ulusoy (Profleks), Erdoğan Kalay (San Metal), Hakkı Bayraktar (Sipil İnşaat), Çetin Çıtakoğlu (Teknopark Makine), Semavi Yorgancılar (Cam Merkezi) da katıldılar.
Toplantıda ilk olarak Yönetim Kurulu Başkanı M. Bahadır Balkır kısa bir açılış konuşması yaptı ve konuklara geldikleri için teşekkür ederek, BEYSAD çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi. Daha sonra sözü Strateji Belgemizin yol haritasını paylaşmak üzere Tria Danışmanlık’dan Melih Yurdagül’e ve ardından URAK Genel Koordinatörü Melih Bulu’ya bıraktı.
Yapılan kısa bilgilendirmelerin ardından sözü Arçelik Satınalma Direktörü Polat Şen aldı. Polat Şen, son derece samimi ve pozitif konuşmasında çalışmanın gidişatına ilişkin önemli olacak ipuçları paylaştı. BEYSAD’ın hazırlamakta olduğu Strateji Belgesi’nden çok umutlu olduklarının ve Türk Beyaz Eşya Yan Sanayiinin gelişiminde çok önemli katkılar sağlayarak yan sanayilerimizi önemli bir yere getireceğinin altını çizdi. Polat Şen, Türkiye’nin Dünyadaki büyüme oranları içerisinde %8’in üzerinde büyüme göstererek yatırım için uygun ülke olarak zaten dikkat çekmekte olduğunu vurguladı ve bu gelişimde yardımcı sanayilerin de önemli faydaları olduğunu kaydetti.
Strateji Belgesinden en büyük beklentilerinin de Türkiye’nin rekabetçiliğine yardımcı sanayilerin de katkı sağlaması, destek olmaları ve bu anlamda onların da bu belge ışığında büyümelerinin sağlanması olduğuna dikkat çeken Şen, Arçelik olarak kendi rakiplerinin Türkiye’de yatırım yapıyor olmalarından hiç rahatsız olmadıklarını, yardımcı sanayilerin de bu gibi önemli konular çevresinde biraraya gelmelerinden son derece mutlu ve umutlu olduklarını belitti. Ana ve yardımcı sanayi olarak birlikte güçlenilmesi gerektiğini vurguladı.
Polat Şen, beyaz eşya sektörünün katma değeri oldukça yüksek bir sektör olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı rakamlarda Türkiye’de, 1 dolar ihracata 82 cent karşılığında ithalat yapıldığını; ancak beyaz eşya sektöründe bu rakamın 1 dolara 50 cent olduğunun görüldüğünü hatırlattı.
Tria’dan Melih Yurdagül’ün açıkladığı strateji Belgesi hedeflerinin kendilerine uyduğunu söyledi ve bunlara ek olarak devletten neler talep edilmesi gerektiğinin bilinmesini, sektörün bu ülkeye katkılarını, gelecekte sektör olarak bizi nelerin beklediğini devlete doğru ifade edilmesinin gerektiğini anlattı.
Şen; “Biz, belge yayınlanıp ortaya çıktığında, gurur duyacağımız bir tablo görmek istiyoruz” dedi.
Polat Şen sözü ikinci kez aldığında da ana sanayi-yan sanayi başarısının birbirine bağlı olduğunu aktardı. Kendimize üretim hedefleri koymamız gerektiğini belirtti. Ayrıca, kendimize ne kadar acımasız olursak, tehlikelere o kadar hazırlıklı olabileceğimizin altını çizdi. Bundan sonra yapılacak daha spesifik toplantılarla, maddi ya da manevi, ellerinden gelen yardımı yapabileceklerinin garantisini verdi. Yardımcı sanayilere her zaman söyledikleri bir cümleyi bir kez daha yineledi: “Tek ülkeye, tek firmaya bağlı yan sanayi olması bana doğru gelmiyor.”
Polat Şen’in ardından sözü Vestel Satınalma Direktörü Hakan Akıncı aldı. Akıncı, beyaz eşya yardımcı sanayiinin otomotiv yardımcı sanayii ile karşılaştırıldığında daha geride olduğu düşünülebilir ancak, iş yapmakta olduğumuz başka ülkelerle karşılaştırıldığında da güçlü yanlarımızın oldukça fazla olduğunun görüldüğünü belirtti. Aslında sektörümüzde eksik olanın Devletin sektörümüzü nasıl destekleyeceği konusunun olduğuna dikkat çekti. Akıncı, “Bu konuda bir politika olmalı. Herkes dünyadaki payını kapma çabasında. Bu belge bu eksiği ortaya koyabilmelidir. Adımlarımızı sağlam atmamız gereğinden, dengelerin her an değişebiliyor gerçeğinden hareketle, bu belgeyi çok önemli buluyorum” dedi ve Polat Bey’den sonra, ana-yan sanayiinin birlikte büyümesi gereğini bir kez daha hatırlattı. Hakan Akıncı Dünyada ciddi bir rekabet içerisinde olduklarını hatırlattı ve ürün geliştirme anlamında her an herşeyi yapmaya hazırlıklı olunması gereğini, sağlam durulması gereğini vurguladı ve “Yan sanayi güçlü olursa biz de güçlü oluruz” dedi.
BSH Satınalma Direktörü Martin Seidelise sözlerine Türkçe olarak “BEYSAD, bizim gibi yabancı yatırımcılar için çok önemli bir platform” diyerek başladı. Seidel şunları söyledi;
“Yan sanayi şirketlerinin kendi özgün fikirleri ve olgun süreçleri ile bizlere destek sunmasını bekliyoruz. Artık satın alma ilişkilerinde sadece maliyet ve kalite temelli olarak hareket edilmiyor. BSH için olgunluk çok önemli bir kavram. Güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olan olgun yan sanayi şirketlerinin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Yan sanayi şirketleri daha fazla büyüme yakalamak için ilave yatırımcıları cezbetmeyi ve yeni yatırım imkanları sunmayı başarabilmelidir. Sonuçta, sadece 200 kişilik bir ekip ile bir yan sanayi şirketinin bizlerin beklentilerini karşılayan bir tedarikçi olması pek de kolay değil, dolayısıyla şirketler daha büyük düşünmeli. Bu noktada Strateji Belgesi’nin zamanlamasının çok iyi olduğunun altını çizmek isterim, çünkü BSH yerel pazardan daha fazla satın alma yapmam için beni teşvik ediyor. Gelecek yıl, örneğin, yerel tedarikçilerden daha çok satın alma yapacağız. Bu da hepimiz için daha fazla büyüme imkanı demek. BSH, Türkiye’nin büyüme potansiyelinin, genç ve dinamik nüfusunun, artan küçük konut sayısının, zenginleşen tüketicilerin ve sağlam tedarikçi temelinin oldukça farkında. Bu bağlamda ithal komponentleri yerel ürünlerle ikame etmek isteyen bir üretici olarak Strateji Belgesi çalışmalarını tam olarak desteklediğimizi belirtmek isterim. Çalışmalar kapsamında konunun birçok yönü olduğu çok açık, bu nedenle süreçlerin önceliklendirilmesi bence çok daha önemli hale geliyor.”
Martin Seidel’ın önemli ipuçlarının ardından sözü, aramıza Berlin’den katılan, yine BSH’den Yıkayıcı Fabrikaları Global Satınalma Direktörü Axel Fischer aldı. Sempatik tavırları ile dikkat çeken Fischer, Türkiye beyaz eşya sektörü hakkında şunları dile getirdi: “Bugün burada yapılan konuşmaların ardından Strateji Belgesi’nin içeriğini artık daha çok merak ediyorum. Ancak ben konuya ‘sürtünme (friction)’ kavramı temelinde değinmek istiyorum ve bizlerle yapılan mülakatlarda da bu kavrama odaklanılmasını istiyorum. Yan sanayiciler ile ana sanayiciler arasındaki ve sadece ana sanayiciler arasındaki sürtünmenin bizlere daha çok gelişme ve büyüme getireceğini düşünüyorum. Herkes piyasanın potansiyelinden bahsediyor ama bence beyaz eşya yan sanayisinin bir vizyona sahip olması çok önemli. Bugün burada genç ve eğitimli insanlar görüyorum, bu kişiler şirketlerinin daha küresel şekilde çalışmasını sağlamalı, böylece hepimize yeni fırsatlar yaratmalı. Sektör, yetkinlikleri hakkında detaylı bilgiye sahip olmalı ve Strateji Belgesi de büyüme fırsatlarının, daha fazla kazancın nereden geleceği hakkında bizlere fikir vermeli. Bu bağlamda ortak değer paylaşımı kavramının da öne çıktığını söylemek isterim. BSH’nin Strateji Belgesi’nden beklentisi geleceğe dair öngörüler sunması, mega-trendler hakkında fikir vermesi, yan sanayiciler için yeni iş alanlarının ne olacağını belirtmesi ve fırsatların nasıl değerlendirileceğine odaklanmasıdır. Strateji Belgesi’nde ele alınacak diğer yurtdışı pazarlar hakkında BSH’nin uygun verileri paylaşacağının sözünü veriyorum.
Belge, tüketiciler ve gelecekteki trendlere ilişkin ayrıntılı ve doğru bilgiler sunmalıdır. Örneğin, gelecek 5 yıla dair hedefler belirlemelidir. Bizler artık yan sanayicilerimizin sistem tedarikçisi olmasını bekliyoruz. Çalışmalar kapsamında, örneğin, Türk Otomotiv Sektörü’ne bakarak, karşılaştırmalı analizlerin yapılacak olması bence doğru bir yaklaşım. Açıkçası çalışmanın zaman çizelgesi hakkında daha ayrıntılı bilgilendirme almak isterim. Son olarak, BSH’nin kendi büyümesinin hammadde ve yarı-mamul madde tedarikçilerinin büyümesine bağlı olduğunun fazlasıyla farkında olduğunun altını çizmek isterim.”
Arçelik Satınalma Grup Yöneticisi Evren Albaşda kendisine söz verilmesinin ardından önemli katkılar sağladı. Albaş, işbirliklerinin tarifinin çok önemli olduğunun altını çizerek, ana sanayi- yan sanayi, yan sanayi-yan sanayi, devlet-yan sanayi gibi işbirliklerinin doğru organize edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu belgede ortak Ar-Ge çalışmaları, ortak kapasite kullanımı gibi önemli birlikteliklere yol açılması gereğini belirtti. Türkiye’nin gittikçe yatırım merkezi haline dönüşmesinin fırsata çevrilmesi gerektiğini de hatırlatarak buradaki yan sanayilerle yurtdışındaki yan sanayiler arasında üstünlüklere yönelik işbirlikleri sağlanması gerektiğini vurguladı.
Ana sanayi yetkililerinin görüşlerinin ardından BEYSAD Eski Başkanları Semavi Yorgancılar ve Murat Önay; BEYSAD Duayen YK üyelerinden Hasan Basri Aksu, Orhan Yeloğlu, Besim Oktayer ve davetli üyelerden Onur Koca ve Çetin Çıtakoğlu da Strateji Belgesi çalışmalarını daha da ileriye taşıyacak önemli fikirlerini paylaştılar.
Bu konuşmalarda Belge kapsamında devletten neler beklendiğinin bilinmesi gereği, önümüzü görebilmek için 5 yıl sonraki rekabetçi avantajlarımızın neler olduğunun saptanması gereği, olumlu birliktelikler oluşturulabilmesi için sistem çözümleri bulunması gereği, yan sanayinin de ana sanayi gibi globalleşmesi gereği üzerine konuşmalar yapıldı.
Gayet sıcak bir kaynaşma ortamında ve verimli, ileriye taşıyan konuşmalar eşliğinde bir toplantı daha, birlikte çekilen fotoğrafla son buldu. BEYSAD İş Yemeği Toplantıları sürecek…
Başta ana sanayi yetkililerimiz olmak üzere, tüm katılımcılara, değerli katkıları için teşekkürlerimizi sunuyoruz.