30. yılında emin adımlarla büyüyen bir marka...
BALKAN PLASTİK
Bundan 30 yıl önce küçük ev aletleri üretimiyle sektöre giren Balkan Plastik, bugün dünyanın önde gelen beyaz eşya üreticileri için birinci sınıf görünür plastik parça üreten, marka olmayı başarmış bir şirket. Modern üretim tesisleri ve yenilikçi bakış açısıyla gelişimini durmaksızın sürdüren Balkan Plastik’in yolculuğunu ve bugününü, Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Kolbaşı’dan dinledik...
Sizi tanıyabilir miyiz?
1973 yılında, İstanbul’da doğdum. İlk ve orta öğretimimin ardından lisans derecemi A.Ü. İşletme Fakültesi’nden aldım.
Üniversitenin hemen ardından iş hayatına atıldım. İlk iş tecrübemi, küçük ev aletleri sektörünün Türkiye’de lider markalarından birinde yaşadım. Burada geçirdiğim 5 yıl boyunca, çalışma alanım olan muhasebe ve finans konusunda önemli bir deneyim elde ettim.
Sonrasında, iş hayatıyla paralel olarak yürüyen ve kariyer hedeflerim doğrultusunda planladığım yoğun bir eğitim süreci başladı. Profesyonel yetkinliklerimi destekleyecek seminer, workshop ve eğitimlerle geçen bu süreç, benim için oldukça verimli ve öğreticiydi.
Ardından, eşimle beraber, Balkan Plastik’in gelişimi için çalışmaya başladık. Ancak, Türkiye koşullarında, her çalışan kadın gibi benim de iş hayatına ara verdiğim bir dönem oldu. Önce, şu anda 17 yaşında olan kızım ve ardından 14 yaşındaki erkek ikizlerimiz dünyaya geldi. Çocukların bakım ve eğitimleriyle ilgilendiğim süre boyunca tüm zorluklarına karşın Balkan Plastik’e olan ilgim devam etti ve mümkün olduğu kadarıyla eşime destek olmaya çalıştım.
İş hayatına tam zamanlı olarak dönüşüm ise, beklenmedik ve ailemizi derinden üzen bir olayla oldu maalesef. Eşim Oktay Kolbaşı Bey’in vefatı, yeni ve zorunlu bir dönemin de başlangıcıydı. Balkan Plastik’in faaliyetlerine devam etmesi gerekiyordu. Yönetim kurulu başkanlığı görevini devraldım ve bugünlere kadar geldik.
Halen bir kadın ve bir anne olarak hem Oktay Bey’in mirasını daha ileri taşımak hem de Balkan Plastik’in sektörde lider bir marka olması için çalışmalarımı sürdürüyorum.
Firmanıza ve yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?
Balkan Plastik; mühendislik, plastik parça üretimi ve plastik parça kalıp imalatı konusunda faaliyet yürüten, sektörün öncü markalarında biri. 1993 yılında küçük ev aletleri üretimiyle sektöre giriş yaptık. O dönemde üretimimizi Bayrampaşa’daki tesislerimizde gerçekleştiriyorduk.
2003 yılı Balkan Plastik için önemli bir atılımı da beraberinde getirdi; halen üretimimizi sürdürdüğümüz, Silivri’deki tesislerimize taşındık. Dönemin en modern ekipmanlarıyla donattığımız, 6 bin metrekaresi kapalı, toplam 10 bin metrekare alan üzerine kurulu tesislerimizi sürekli geliştirerek bugünlere kadar getirdik.
Tesisimizde kalıp üretimi, plastik enjeksiyon üretimi, montaj ve serigrafi hatlarımız bulunuyor. Bu yatırımları gerçekleştirirken hedefimiz, tasarımdan anahtar teslim ürün aşamasına kadar tüm süreçlere en kaliteli ve hızlı şekilde kendi bünyemizde çözüm üretebilmekti. Bu sayede, Balkan Plastik kalitesini üretimin her aşamasında müşterilerimize rahatlıkla sunabiliyoruz.
Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de müşteri memnuniyeti ve koşulsuz kalite birinci öncelik. Beklentileri karşılamak için hammadde tedarikinden başlayarak her aşamada uluslararası standartlarda kalite kontrolü sağlıyoruz. Enjeksiyon parçasının tasarımından kalıp üretimine kadar en üst düzeyde kalıp, parça ve alt bileşen tedarikine büyük önem veriyoruz.
Üretim kapasitemizi de müşteri ihtiyaç ve beklentilerini karşılama temelinde planlıyoruz. 120 ton ile 800 ton arasında değişen 24 adet plastik enjeksiyon makinemiz bulunuyor. ABS, PP, SAN, NAS, TRITAN, POM, PS gibi birçok hammaddeyle çalışıyoruz. Tüm kalıplarımızın bakım, onarım ve imalatını kendi bünyemizde gerçekleştirebiliyoruz.
Balkan plastik olarak, sunduğumuz kalite anlayışı, ürün çeşitliliği ve yüksek kapasitenin karşılığını hem müşterilerimiz hem sektör nezdinde alıyoruz. A sınıfı kalite standartlarında görünür parça tedarikçisi olarak birçok ödülümüz var. Balkan Plastik ailesi olarak bizi en çok mutlu eden ve motivasyonumuzu artıran da bu.
Bu yıl Balkan Plastik’in 30. kuruluş yılını kutluyoruz. Ekonomik koşulları ve uluslararası konjonktürü düşündüğümüzde bir şirketi 30 yıl boyunca, artan bir başarı ivmesiyle yaşatmak çok kolay değil. Tüm çalışma arkadaşlarımızın da katkısıyla bunu başarmış durumdayız. Ancak biz hedeflerimizi ufuk çizgisine konumlandırıyoruz. Dolayısıyla bitmeyen bir yolculuk bu; ulaştığımız her hedef, yeni hedeflerin başlangıcı bizim için.
Firmanızın organizasyon yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Başarının ancak gerçek bir ekip olabilmek ve değişime ayak uydurmakla mümkün olabileceğini düşünüyorum. Balkan Plastik, her biri alanında uzman ve deneyimli 125 çalışandan oluşan bir aile. En büyük avantajımız, çalışanlarımızın mutluluğu ve bunun getirdiği süreklilik. Ekibimiz uzun yıllardır birlikte çalışan çok değerli arkadaşlarımızdan oluşuyor. 20 yıldır, 10 yıldır beraber çalıştığımız çok sayıda arkadaşımız var. Bu, her şeyden önce güçlü bir kurum kültürü oluşturmamızı sağlıyor. Ayrıca iş akışının sürekliliği ve aksamadan devam etmesi noktasında da önemli bir etken.
Balkan Plastik’in en önemli başarısı ise sağlam temellere dayalı kurumsal kültürümüzün değişime açık oluşu. Zaman çok hızlı akıyor ve gerek teknoloji gerek öncelikler gerekse üretime bakış açısı tüm dünyada sürekli olarak değişiyor. Bu gerçeklik ışığında, biz de Balkan Plastik’i yaşayan bir sistem olarak görüyoruz. Yatırımlarımız, teknolojik altyapımız, organizasyonumuz sürekli hareket halinde.
Şu sıralar yeni bir yapılanma içindeyiz. Köklerimizi sahiplenen, fakat geleceğe yönelen bir yaklaşımla kurumsal kimliğimizi ve organizasyon yapımızı yeniden şekillendirme sürecindeyiz. Logomuzu yeniledik örneğin, kurumsal kimlik çalışmalarımız ve buna bağlı olarak geliştireceğimiz iletişim stratejimizle Balkan Plastik’i daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Günümüzde kalite, güvenilirlik, sürdürülebilirlik gibi değerler olmazsa olmazlar arasında. Bunlar müşterilerimizin zaten doğal beklentileri, fark yaratmak için bu beklentilerin ötesine geçmek ve görünür olmak gerekiyor. Şu sıralar bu konular üzerine yoğunlaşıyoruz.
Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Balkan Plastik 30 yıllık üretim serüvenine Balkan motosikletleriyle başladı. Sonrasında küçük ev aletleri, su ısıtıcılar, elektrikli popcorn makineleriyle devam ettik. Ardından beyaz eşya sektörüne yöneldik. Uzun yıllardır bu alanda dünyanın önde gelen markaları için A sınıfı görünür plastik parça üretimi gerçekleştiriyoruz. Dünyanın en önde gelen beyaz eşya üreticilerinden BSH’nin 1. sınıf tedarikçisi konumundayız. Beyaz eşyanın yanı sıra otomotiv ve küçük ev aletleri sektörleri içinde üretimimiz bulunuyor. Aynı zamanda Pos Marketing firmalarının stantlarında kullanılmak üzere enjeksiyon parça üretimi de gerçekleştiriyoruz.
İhracat oranlarınızdan ve en çok hangi ülkeye ihracat yaptığınızdan söz eder misiniz?
Ciromuzun %30’unu ihracat oluşturuyor. Avrupa ve Asya ülkelerine ihracatımız mevcut. En çok ihracat yaptığımız ülkeler İspanya, Polonya ve Almanya. Ayrıca Hindistan ve Çin’e de ihracat yapıyoruz.
Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?
Daha önce de belirttiğim gibi, 10 ila 20 yıldır bir arada olduğumuz, son derece deneyimli ve uzman bir kadromuz var. Gerek çalışanlarımızla gerekse müşterilerimizle kurduğumuz ilişkilerde sürekliliğe büyük önem veriyoruz. Uzun süreli iş ilişkileri, hızlı ve kesin çözümleri; müşterilerimizin ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılayan üretim süreçlerini yapılandırmada anahtar bir role sahip. Son tüketiciler bizi tanımasa da, ürettiğimiz parçalarla, tedarikçisi olduğumuz dünya markalarının görünen yüzü olduğumuzun bilincindeyiz. Ayrıca özellikle beyaz eşya alanında gıda ile temas eden, hassas parçalar üretiyoruz. Bu nedenle en yüksek kaliteyi yakalamak için yalnızca nihai ürüne değil, hammadde tedarikinden üretim süreçlerine, terminlerden tedarik zincirine kadar pek çok konuda en iyi çözümleri bulmak için çalışıyoruz. Müşteri memnuniyeti ve kalite odaklı süreç yönetimi anlayışımız bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri.
2024 yılı için öngörüleriniz ve gördüğünüz risk unsurları nelerdir? Depreme ilişkin özel hazırlıklarınız, önlemleriniz var mı?
2024 yılı için en büyük risk belirsizlik ve bu belirsizliğin getirdiği güvensiz ekonomik ortam. Bu durum yalnızca ülkemizle ilgili bir sorun değil. Tüm dünya bununla boğuşuyor maalesef. Konjonktür nedeniyle pazarda global bir küçülme var. Buna bir de artan enflasyon ve kurdaki artışı eklediğinizde önünüzü görmeniz çok zor. Bu durum yatırımlarımızı kısıtlarken geleceğe yönelik projeksiyonlarımız bakımından da maalesef kaygan bir zemin oluşturuyor.
Sanayi 4.0’ın Türkiye’deki gelişimini nasıl görüyorsunuz? Dijitalleşmeye ilişkin çalışmalarınız, tedbirleriniz var mı?
Sanayi 4.0, günümüz üretim anlayışına yön veren birçok kavram için çözüm üreten bir sistemi tanımlıyor. Verimlilik, kârlılık, beklenen standartlarda üretim gerçekleştirmek ve hatta tedarik zincirini de bu sisteme ekleyerek en hızlı tedariki sağlamak meselenin şirketler açısından ekonomik boyutu.
Fakat Sanayi 4.0’ı yalnızca bununla sınırlamamak gerek. Sürdürülebilirlik, çevresel etkileri azaltmak gibi geleceğimiz için çok önemli konularda en iyi çözümlere de Endüstri 4.0’la ulaşabiliyoruz. Sistemin enerji tüketimi-üretim, üretim-verimlilik, hammadde-fire gibi çakışan noktalarda sunduğu veriye dayalı optimal çözümler, belirttiğim toplumsal alanlarda da son derece etkin sonuçlar doğuruyor.
Balkan Plastik olarak biz de bu konu üzerine ciddiyetle eğiliyor, yatırımlarımızı şekillendirirken Endüstri 4.0 prensiplerini temel alıyoruz. Bu bağlamda gerek donanım gerek yazılım anlamında önemli yatırımlar yaptık; verimlilik, üretim kayıplarını önleme, en az fireyle hatasız üretim gibi konularda da ciddi çıktılar elde ediyoruz. Bu alandaki yatırımlarımız devam edecek.
BEYSAD’a ilişkin görüşleriniz, BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?
Rekabet, her sektörde gelişimin önde gelen dinamiklerinden biri. Bu gerçek dün olduğu gibi bugün de geçerliliğini koruyor. Ancak günümüzde şirketlerin tek tek gelişiminin sorunları tam anlamıyla çözmediği, rekabetin yanı sıra sektörel gelişimi sağlayacak kollektif çabaların da önem kazandığı görülüyor. Ekonomik koşullar, üreticilerin pastadan tek tek aldığı payın üst sınırlarını da aşağıya çekmiş durumda. Artık pastadan alınan payı büyütmenin en akıllıca yolu pastanın kendisini büyütmek. Bu da hiçbir üreticinin tek başına başarabileceği bir iş değil. Bu anlamıyla sektörel sivil toplum kuruluşları hayati bir boşluğu dolduruyor. Dolayısıyla BEYSAD da sektörel sorunları gerekli makamlara aktarma, sektörün sesini duyurma, çözümler bulma noktasında hepimiz için çok önemli.
Diğer taraftan BEYSAD gibi kuruluşlar, pazarı ve sektörel gelişmeleri yakından takip etme, firmalar arasında network oluşturarak karşılıklı bilinirliklerini artırma, yeni pazar ve müşterilere ulaşma noktasında üreticiler için ciddi bir destek sunuyor.
Bizim gibi üretici firmalara düşense, hepimizi temsil eden BEYSAD’a sektörel gelişim adına yürüttüğü faaliyetlerde destek olmak. Balkan Plastik olarak biz bu desteği vermeye her zaman hazırız.