Değerli BEYSAD Okurları;
Önemli röportajlarımızı sizlere sunmayı sürdürüyoruz. Bu ayki konuğumuz Arçelik Satınalma Direktörü Sayın Emin BULAK… Yeni görevlerinin en yoğun ilk aylarında bizlere zaman ayırdıkları için kendilerine çok teşekkür ederiz. Samimi yanıtları, tedarikçilerinden beklentileri ve işbirliği önerileri muhakkak ilginizi çekecek kanaatindeyiz. Keyifle okumanızı diliyoruz.
Sayın Emin Bulak, bize kısaca kendinizden ve bu zamana dek geçen iş yaşamınızdan bahseder misiniz?
Lisans eğitimimi 1983 yılında İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’nde, Yüksek Lisans eğitimimi İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nde 1986 yılında tamamladım. İş yaşamıma 1984 yılında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak başladım. Sonrasında Otomarsan ve Fruehauf’ta tasarım ve satınalma mühendisi olarak görev yaptım. Arçelik’e ilk adımımı 1991 yılında ürün geliştirme mühendisi olarak attıktan sonra Ar-Ge, üretim ve tüketici hizmetleri süreçlerinde, yurtiçi ve yurtdışında değişik kademelerde yöneticilik yaptım. 2015 Şubat ayında Satınalma Direktörlüğü görevine atandım.
Satınalma örgütü Arçelik’de nasıl yapılanmış durumda, bilgi verir misiniz?
Arçelik A.Ş.’nin hızla büyüyerek global bir şirket haline gelmesine paralel olarak, satınalma organizasyonu da zaman içerisinde kendini bu gelişmelere uygun şekilde yapılandırmıştır. Merkez İstanbul olmak üzere dünya üzerinde toplam 10 farklı şehirdeki satınalma ofisleri ve 60 yurtdışı personeli ile toplam 180 satınalma personeli olan global bir satınalma organizasyonuna sahibiz.
Beyaz eşya sektörünün Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gelişmede Arçelik nerede duruyor?
Beyaz eşya sektörü, yarattığı istihdam, ülke ekonomisine ve gayrisafi milli hasılaya katkısı düşünüldüğünde lokomotif sektörlerin başında gelmektedir. Arçelik A.Ş., yarattığı yenilikçi ürünler, kitlelere hitap eden kampanyalar, ürün ve hizmet kalitesi ile sektörün bir numaralı oyuncusu olarak öncü konumdadır.
Arçelik’in Türkiye ve dünyadaki tesisleri nerelerde ve oralarda neler üretiliyor?
Şirketimiz bugün; Türkiye, Romanya, Rusya, Çin ve Güney Afrika’da olmak üzere 14 üretim tesisi bulunmaktadır. Türkiye’de bulunan Buzdolabı (Eskişehir), Pişirici Cihazlar (Bolu), Bulaşık Makinesi (Ankara), Çamaşır Makinesi (Çayırova/İstanbul), Çamaşır Kurutma Makinesi (Çerkezköy), Elektronik (Beylilkdüzü), Kompresör (Eskişehir) ve Elektrik Motorları (Çerkezköy) işletmelerinin yanısıra, Romanya’da Soğutucu Cihazlar, Çin’de Çamaşır Makinesi, Rusya’da Buzdolabı ve Çamaşır Makinesi işletmelerimiz bulunmaktadır. Güney Afrika’da soğutucu cihazlar, pişirici cihazlar ve kurutucu ürünlerinin üretildiği 3 ayrı işletmemiz bulunmaktadır. Son olarak, Ocak 2015 tarihinde 15. üretim tesisimiz olan Tayland İşletmesi’nin de temeli atılmıştır.
Türkiye üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz, hangi ülkelere? Rekabet şartlarına ilişkin görüşlerinizi alabilir miyim? Türkiye pazarında ya da yurtdışında rakip gördüğünüz ülke ya da markalara ilişkin…
130’un üzerinde ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracat ile global ve lokal markalarımız Avrupa, Ortadoğu, Asya, Güney Afrika, Avustralya gibi pazarlarda, pek çok ülkede pazar lideri konumunda veya ilk 3 sırada bulunmaktayız. Satışlarımızın %60’dan fazlası uluslararası pazarlardan gelmektedir. Buradan da anlaşılabileceği gibi dünyanın hemen hemen her köşesinde ilgili pazarın tüm ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, tüm firmalar ile rekabet halindeyiz. Bunu yaparken ürünlerimiz ve hizmetlerimizin kalitesinden ödün vermemek bir numaralı önceliğimiz olmaktadır.
Arçelik’in sürdürülebilir gelişim, inovasyon ve enerji verimliliğini çok önemsediğini biliyorum. Bu konudaki yeni gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Arçelik A.Ş., tüm süreçlerinde sürdürülebilirlik ve inovasyon konularına büyük önem vermektedir. Yakın zamanda, bu konuda yapılan çalışmaları daha etkin bir şekilde yönetmek için Sürdürebilirlik ve İnovasyon Direktörlükleri oluşturulmuştur. Biz de sürdürülebilir bir satınalma için tedarikçilerimiz ile ilgili sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Tedarikçilerimizi, bu konularda yaptığımız çalışmalara dahil ediyor, onları teşvik ediyor ve satınalma faaliyetlerimizi inovasyon odaklı, insana ve çevreye saygılı, sürdürülebilir bir yaklaşımla yürütüyoruz. Bu çerçevede tedarikçilerimizi her platformda bilgilendiriyor, onlara eğitim veriyor ve iş etiği denetimleri yapıyoruz.
Arçelik’in tüm tesisleri için satınalma işlemlerinin tamamı Türkiye’den mi yürütülüyor? İşleyiş nasıl?
Satınalma, Türkiye’deki merkezi ofis tarafından yönetilmekle beraber, Arçelik’in yurtdışı üretim tesislerindeki ihtiyaçlara göre görevlendirilmiş satınalma yöneticilikleri bulunmaktadır. Ayrıca, Uzakdoğu’da tedarikçi araştırma ve geliştirme sürecinde yardımcı olan satınalma ofisleri kurulmuştur. Global ihtiyaçlar ve Arçelik’in üretim ağının genişlemesine paralel olarak dinamik bir organizasyon yapımızın olduğunu söyleyebilirim.
2015 yılının ilk yarısını sektörünüz açısından 2014 karşılaştırmalı olarak paylaşabilir misiniz? Türkiye’nin Avrupa liderliği, sürecek mi?
Sektörümüz 2015 yılının ilk 6 ayında çift haneli büyüme rakamlarına ulaşmayı başarmıştır. Arçelik A.Ş. olarak 2014 yılına göre sağlanan bu büyümede öncü konumumuz devam etmektedir. Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesi ile sektörde bu büyüme devam edecektir. Biz de yenilikçi ve tüketici dostu ürünlerimiz ve hizmetlerimiz ile gelişmeye devam ederek lider konumumuz devam ettireceğiz.
Arçelik’in satınalma süreçlerinde yan sanayilerinden en büyük beklentisi / kriterleri nelerdir? Satınalma süreçleri nasıl yürütülüyor?
Günümüz rekabet ortamında sürdürülebilir pazar payı için işbirliği içinde maliyetleri düşürmek gerekmektedir. Dolayısıyla tedarikçilerimiz de maliyetleri düşürme metotları ile ilgili farkındalık yaratmak zorundadır. Buna ilave olarak, teknoloji hızla değişmekte, tüketici beklentileri farklılaşmaktadır. Bu nedenle tedarikçilerimizin de bu değişime ve büyümeye bizimle birlikte ayak uydurabilmesi için gerekli altyapı eksikliklerinin, geleceğe yönelik tespiti ve giderilmesi için gayret sarf etmelidir. Bu konularda Yardımcı Sanayi Geliştirme Bölümümüzün tedarikçilerimizle yapılan verimlilik projeleri ile kazan-kazan prensibi çerçevesinde geliştirme sağlanmakta, tedarikçilerimizle bilgi alışverişini güçlendirmek için de “İnovasyon Günleri” düzenlenmektedir.
Tedarikçilerinizle yaşadığınız en büyük sıkıntı hangi noktada yaşanıyor? Kalite, lojistik, fiyat unsurları açısından değerlendirir misiniz?
Tedarikçilerimizle yaşadığımız genel sıkıntıları başlıklar halinde sıralayacak olursak;
o İşinde uzman, donanımlı insan kaynağının yetersiz kalmasından dolayı teknoloji üretme, ürün tasarımı ve verimlilik (otomasyon, iş geliştirme / basitleştirme vb. ) konularında; sektörde benchmark olan global yardımcı sanayilerin düzeyine ulaşamamaları,
o Doğru maliyetlendirme ve analiz konusunda altyapılarının eksik olması,
o İş güvenliği, işçi sağlığı ve çevre konulardaki yönetmelikler ve regülasyonlara uyum konularında geç kalmaları,
Yerli ve yabancı tedarikçilerinizi olumlu ve olumsuz taraflarıyla karşılaştırmanızı rica edebilir miyiz? Ülke bazında bir “üstün”lük var ise eğer, hangi noktada bu değerlendirmeyi yapıyorsunuz, üstün olanın üstün noktaları nelerdir?
Yerli tedarikçilerimizin ithal tedarikçilerimize göre tartışmasız üstünlük sağladıkları girişimci ve gelişmeye açık yapıları sayesinde üretim ve kapasite yönetimi konularda esnek olmaları ve bizim dinamik sipariş koşullarımıza çabuk adapte olabilmeleridir. Sektördeki gelişmeler, yeni teknolojiler ve değişen müşteri taleplerine uyum konularında reaksiyonlarının ve işbirliklerinin daha iyi olduklarını söyleyebilirim.
Buna karşın, global yardımcı sanayi olma yönünde yukarıda saydığım konularda benchmark olabilecek yerli tedarikçilerimizin sayısını artırmamız gerekiyor.
Tedarikçilerinizle ortak çalışmalar yapıyor musunuz, hangi aşamalarda?
Tedarikçi geliştirme çalışmaları ile tedarikçilerin altyapılarına, teknik yeterliliklerine ve iyileştirme çalışmalarına sürekli destek sağlanmaktadır. Ayrıca Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarında tedarikçilerin katılımı için Satınalma bir köprü görevi görmektedir. “İnovasyon Günleri”mizde, tedarikçilerimizi üretim lokasyonlarında toplayarak ürün geliştirme çalışmalarında öneri vermelerine olanak veriyoruz.
Beklentilerinizi sanayicilerinize nasıl duyuruyorsunuz, yatırım yapmalarına güvence veriyor musunuz? Yan sanayinizi, özellikle Türk yan sanayisini nasıl destekliyorsunuz?
Tedarikçilerimiz, tedarikçi portalı ve Arçelik A.Ş. kurumsal web sitesinden satınalma beklentilerimizi görebilmektedir. Fakat bu konuda en önemli iletişim aracımız organize ettiğimiz tedarikçi günleridir. Burada hem uzun ve kısa vadedeki sektördeki trendleri hem de tedarikçilerimizin alması gereken önlemleri daha iyi vurgulama şansı buluyoruz. Tedarikçilerimizin Arçelik için özel üretimlerinde, yatırımlarında destek sağlıyoruz. Bunu yardımcı sanayi geliştirme kapsamında ağırlıklı olarak Türk tedarikçilerimiz ile yapıyoruz.
Tedarikçi değerlendirme sistematiğine ilişkin bilgi alabilir miyiz? Yapmış olduğunuz yıllık Tedarikçi ödüllendirme organizasyonlarınızın motive edici olduğu kanaatindeyim.
Tedarikçilerimizin, kalite, sevkiyat, maliyet ve hedef bazlı özel kriterlerde performans değerlendirmeleri yapılmakta ve tedarikçilerimiz bunu aylık periyotlarda portalda görebilmektedirler. Performans değerlendirme sistemi tedarikçilerimizle yapılacak kısa ve uzun vadeli işbirliği çalışmalarına önemli bir girdi oluşturmaktadır. Ayrıca performans kriterleri doğrultusunda her yıl üstün başarı gösteren tedarikçilerimiz ödüllendirilmektedir.
Arçelik önerisi ile, Arçelik için, yurtdışından üretim yapmak üzere gelen yabancı tedarikçileriniz var mı?
Pasell firması örnek verilebilir. Bu sayede Arçelik için daha rekabetçi ve teknolojik malzeme alma fırsatı oluştu. Bu firmanın BEYSAD’a üye olması için de destek verdik, başvurularını yaptılar. Biz, global bir tedarikçi ağını kullanıyoruz ve BEYSAD’ın da sadece Türkiye ile sınırlı kalmamasını, global tedarikçilere de yönelmesini destekliyoruz.
Arçelik fabrikalarının yerli ve yabancı yan sanayi kullanım oranları nelerdir? (Eğer Türk tedarikçilerinin ürünlerinin kullanım oranları az ise) artırılması için neler yapılabilir?
Tüm yurtiçi/yurtdışı üretim yerlerinin Türkiye’den alımlarının, toplam alımlarımıza oranı yaklaşık %45 dir. Yerli tedarik ile ilgili sayısal bir hedefimiz olmamakla birlikte, yerli alımların bizlere sağladığı faydalar dikkate alındığında önceliğimizi yerli üretime vermekteyiz.
Küresel rekabet ortamına baktığımız zaman, ucuz maliyete ve de özellikle ucuz işgücüne dayalı bir rekabet için Türkiye’de şansımızın olmadığı görülmektedir. Türkiye’nin hedefi, özel bilgi ve beceriye dayalı, katma değeri yüksek bir üretim yapısına geçiş olmalıdır, sanayi politikaları bu doğrultuda tasarlanmalıdır.
BEYSAD’la ilgili görüşleriniz ve BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?
2012 yılından itibaren ülkemizin Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üretim merkezi durumuna gelmesinde beyaz eşya yan sanayicilerinin payı kuşkusuz çok önemlidir. Firmalarımız BEYSAD çatısı altında güçlerini birleştirerek ortak söylemler geliştirme ve bunları etkili bir şekilde gündeme getirme fırsatı yakalamışlardır. BEYSAD’ın yurtiçi ve dışında yürüttüğü çalışmaları yakından takip ediyor, destekliyor ve olumlu etkilerini gözlemlemekten mutluluk duyuyoruz. Özellikle firmalarımızı yurtdışına açılma konusunda yaptıkları çalışmalara çok değer veriyoruz.
Yardımcı sanayilerimizden beklentilerimize paralel BEYSAD’ın da sadece Türkiye ile sınırlı kalmaması ve daha global tedarikçilere yönelmesini bekliyoruz. Ayrıca Türkiye, Romanya, Sırbistan gibi ülkesel bazda ve Avrupa Topluluğu gibi bölgesel bazda yatırım, verimlilik ve Ar-Ge teşviklerinin yakından takip edilerek tedarikçilerimizin tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri proje ve yatırımların ortak çatılar altında yapmalarını sağlayacak desteği vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca sürdürülebilirlik faaliyetleri artık çok ön planda olup çevre ve insan faktörü ekonomik veriler kadar önem kazanmıştır. Bu doğrultuda ilgili eğitimler, faaliyetler, denetimler ve sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanması konusunda ortak çalışmalar planlanabilir.
Değerli zamanınızı bizlerle paylaştığınız ve bu kıymetli önerileriniz için çok teşekkür ederiz. Bu vesile ile global üyelerimizin olduğunu ve sayılarının günden güne arttığını, kuruluşumuzdan bu yana Türkiye’de yatırımı olan tüm tedarikçilere kapımızın her zaman açık olduğunu bir kez daha buradan memnuniyetle belirtmek isteriz.