Ana Sayfa Üyelerimizle Söyleşiler İmsan Grup Şirketleri CEO’su Rasim Akyalı ile söyleşi

İmsan Grup Şirketleri CEO’su Rasim Akyalı ile söyleşi

yazar Serkan
282 görünümler

Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, Rasim Akyalı.

Lisans eğitimimi YTÜ Makine Mühendisliği’nde tamamladım, aynı okulda otomotiv alanında yüksek lisans derecesini de aldıktan sonra yenilenebilir enerji konusunda doktora çalışmalarında bulundum. Bu süreçte mezun olduğum üniversitede araştırma görevlisi olarak çeşitli çalışmalar yaptım, lisans ve yüksek lisans seviyesinde; makine elemanları, mekanik tasarım, hidrolik tasarım, taşıma ve kaldırma ekipmanları, teknik resim dersleri verdim. Farklı şirketlerde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra eğitimime farklı alanlarda da devam etme isteğim doğrultusunda Pazarlama Yönetimi konusunda işletme yüksek lisans derecesine de sahip oldum.

Otomotiv sektöründe; Fruehauf’ta Proje Satış Mühendisliği, Ford Otomotiv Sanayi’nde Ağır Ticari Vasıtalar Araç Geliştirme Mühendisliği Yöneticiliği, Beyaz Eşya Sektöründe; Baymak Baxi’de Teknik ve Operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı, sonra tekrar Otomotiv sektöründe; Olgun Çelik’te Proje Koordinasyon ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcılığı, Ar-Ge Merkezi Yöneticiliği, Şahin Motor Yatakları’nda Genel Müdür’lük ve Yönetim Kurulu Üyeliği, OTAM Otomotiv Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nde Genel Müdürlük görevlerinde bulunduktan sonra 2018 yılında yeniden Beyaz Eşya sektörüne dönerek İMSAN grup şirketlerinde de artan sorumluluklar ile Genel Müdürlük görevlerinde de bulundum.

2025 Nisan ayından beri de tüm grup şirketlerinin CEO’su ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyorum.

Firmanıza ve yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?

IMSANPRES 1979 yılından bugüne parça, yarı komple ve komple bazında saç parçalar ve montajlı ürünler üreten, global ölçekte bilinen bir şirket olarak;

Beyaz Eşya Endüstrinin global markalarının en iyileri arasında yer alan; Arçelik/Beko, BSH, Haier ve Electrolux’un güvenilir ana metal tedarikçilerinden biri olarak hizmet vermektedir.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren yerel OEMlerin hepsine pişirme grubu ürünleri için saç parça ve montajlı ürün tedarik etmektedir.

Firmanız ile yollarınız ne zaman kesişti?

IMSANPRES ile yollarımız 2017 yılının son çeyreğinde bir İnsan Kaynakları Yönetim şirketi aracılığıyla kesişti. Yönetim Kurulu Başkanımız Hamiyet Kılıç Hanım ile birçok kere görüşerek şirketin benden, benim şirketten olan beklentilerimi net bir şekilde belirleyerek mutabık kaldık.

O sırada ben Otomotiv sektöründeki bir Ar-Ge şirketinin Genel Müdürü olarak görev yapıyordum, şirketin Yönetim Kurulu ile görüşerek 6 aylık bir devir sürecini tamamladıktan sonra 2018 Haziran ayında İMSANPRES’de Genel Müdür olarak göreve başladım.

Firmanızın organizasyon yapısı hakkında bilgi verir misiniz?

İMSAN grubunda birden fazla şirketimiz bulunmaktadır. Tüm şirketlerimizin merkezi İstanbul’da bulunan Genel Müdürlükte toplanmıştır. Şirketlerimize ait fabrikalar İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve İzmir’de kuruludur.

Şirketlerimiz ve fabrikalarımız özerk bir şekilde profesyonel yerel yöneticiler (Fabrika Direktörü) tarafından sevk ve idare edilir, Yönetim Kurullarımız devredilemez görev ve sorumlulukları dışında kalan yetkilerininin tümünü CEO, Genel Müdür, Direktör ve Müdür seviyesinde iç yönerge kapsamında delege etmiştir.

Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?

1979 yılından beri Beyaz Eşya Sektöründe ana metal tedarikçisi olarak hizmet veriyoruz, 5 ve 10 yıllık yatırım stratejilerimiz içinde Beyaz Eşya sektöründe plastik grubuna da hizmet vermek, Otomotiv sektörüne saç pres parça tedarikçisi olarak hizmet vermek, Savunma Sanayine özel parça üretimi konuları da bulunmaktadır.

İhracat oranlarınızdan ve en çok hangi ülkeye ihracat yaptığınızdan söz eder misiniz?

İhracatımızı doğrudan ve dolaylı (OEM üzerinden) olarak iki farklı şekilde ve üç şirket üzerinden gerçekleştirmekteyiz.

Mevcut ekonomik konjonktürde %15-20 arasında değişen ihracat oranımız – hedeflerimizin altında olmasına rağmen – 2023 ve 2024 yıllarında ilk 1000 ihracatçı firma arasında yer alarak Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından plaket ile ödüllendirilmemizi sağlamıştır.

Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika olmak üzere 5 kıtada birçok ülkede yerel ve global OEMler ile uzun yıllardır devam eden işbirliklerimiz bulunmaktadır.

Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?

Bizi rakiplerimizden ayıran esas özelliğimizin stratejik iş sürekliliği yaklaşımız olduğunu söyleyebilirim.

Türkiye’nin en büyük şehirlerinde kurulmuş aynı/benzer üst düzey teknoloji transfer pres hatlarına, otomasyon/robot sistemlerine, modern kalıphane tezgahlarına ve bakım sistemlerine sahip fabrikalarımız ve kendi alanında başarılı geçmişe sahip profesyonel yöneticilerimiz ile işbirliğinde bulunduğumuz OEMlerin her türlü ihtiyacını en kısa sürede karşılayabilecek imkanlara sahibiz.

Ortaya çıkabilecek her türlü acil durum senaryosunda bir fabrikamızdaki tüm ya da kısmı üretimi diğer lokasyonlarda bulunan fabrikalarımıza birkaç gün içinde aktarabilir ya da paylaştırabiliriz.

Yeni yatırım ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarınıza ilişkin bilgi alabilir miyiz?

2019 yılında başlattığımız modernizasyon projemiz kapsamında bütün fabrikalarımızda hem montaj hem de üretim alanlarında operasyonel verimliliği arttıracak üst düzey transfer pres hatları, otomasyon/robot sistemleri, link-drive presler, çok eksenli CNCler, tel erezyonlar, frezeler, tornalar, depolama ve istifleme sistemleri ile ana metal tedarikçileri arasında öncü olmaya ve her zamankinden daha da iyi hizmet vermeye devam etmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz.  

Son 1 yıl içinde, 11 presten oluşan ve 2’den 6 operasyona kadar olan transfer kalıp projelerini en hızlı şekilde basabilecek, otomatik rulo açma, doğrultma ve sürme sistemlerine sahip 4 transfer pres hattına sahip 8.000 m2’lik Çerkezköy III fabrikamızı devreye aldık. Bu fabrikamızda yeşil dönüşüm projesi kapsamında Güneş Enerji Sistemi yatırımımızı da yakın bir zamanda devreye almış olacağız.

Ar-Ge çalışmalarımızı da ürün ve üretim sistemleri olarak ikiye ayırabiliriz; Hali hazırda asıl işimiz olan fırın menteşelerinde patentli birçok ürüne sahibiz. Mevcut ürünlerin geliştirilmesi ve potansiyel müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak yeni ürünlerin tasarlanması üzerine de çalışan ekiplerimiz var.

Diğer yandan yıllar içinde edindiğimiz tecrübeler doğrultusunda kullandığımız; transfer pres sistemlerini ve otomasyon/robotik sistemlerini ihtiyaçlarımıza uygun şekilde kişiselleştirecek konsept tasarımı ve çalışma kriterlerini belirleyerek Türkiye’nin önde gelen pres, transfer sistemi, otomasyon ve robotik firmaları ile bu konsept tasarımları gerçek sistemlere dönüştüyoruz.

2024 yılı firmanız ve iş potansiyeliniz açısından nasıl geçti?

2024 yılında da satışlarımız enflasyonun altında kalmadı, dünya ekonomisindeki yavaşlama ve siyasi belirsizliklere rağmen reel olarak büyüme sağladık ancak bunun yanında tüm İSO 1000 şirketleri gibi işçilik maliyetlerimiz çok arttı ve kârlılıkda sert düşüşler yaşadık.

İhracat pazarlarındaki düşük talep ve artan işçilik maliyetlerinin fiyat rekabetine olumsuz etkisi de ihracatımızın göreceli olarak düşmesine neden oldu.

İç pazarda ise aldığımız önemli projelerle payımızı belirgin biçimde arttırarak ihracat tarafındaki kayıplarımızı telafi ettik.

Bütün bu belirsizliklere ve finansal zorluklara rağmen stratejik yatırımlarımızdan vazgeçmedik ve özkaynaklarımız ile devam eden fabrika, makine ve teçhizat yatırımlarımızı tamamladık.  

2025 yılı için öngörüleriniz ve gördüğünüz risk unsurları nelerdir?

2025 yılı için Beyaz Eşya sektöründe iç pazarda büyümenin yavaşlayacağını, ihracatın ise toparlanma sinyalleri verebileceğini düşünüyoruz. Enerji verimliliği yüksek, çevre dostu ürünlere olan talebin artması, özellikle AB’nin yeşil dönüşüm politikalarıyla uyumlu üretim yapan global OEM’lerimize avantaj sağlayabilir.

Sektörümüzün karşı karşıya kalabileceği riskler;

  • Avrupa’daki ekonomik durgunluk ihracat talebini baskılayabilir,
  • Yüksek enflasyon ve kredi maliyetleri, iç pazarda tüketici talebini sınırlayabilir
  • Hammadde ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, üretim maliyetlerini arttırabilir.
  • Dijital dönüşümde yavaş kalan KOBİ’ler rekabet gücünü kaybedebilir,
  • Yurt dışı pazarlarda artan yerli üretim politikaları, Türk üreticiler için pazar kaybına yol açabilir,

Özetle, 2025’in sektör için hem fırsatlar hem de riskler barındıran bir denge yılı olacağını; yenilikçi, çevreci ve dış pazarlara uyum sağlayan firmaların avantajlı konuma geçeceğini düşünüyoruz.

Sanayi 4.0’ın Türkiye gelişimini nasıl görüyorsunuz? Dijitalleşmeye ilişkin çalışmalarınız, tedbirleriniz var mı?

Son 5 yılda Türkiye, Sanayi 4.0 alanında hem altyapı hem de strateji olarak önemli adımlar attı. Devlet destekli programlarla yerli üretim ve dijital dönüşüm teşvik edildi. Sanayinin ekonomideki payının artması sağlandı.

Ancak, bu gelişmelere rağmen yapay zeka kullanan girişimlerin sayısı azaldı ve özellikle KOBİ’lerde dijitalleşme yeterince yaygınlaşamadı.

Ülkemiz bu süreçte stratejisini güçlendirmiş ve belli bir altyapıyı inşa etmiş olsa da yapay zeka tabanlı dijitalleşme ve bunun yaygınlaştırılması konusunda daha fazla desteğe ve katılıma ihtiyaç duyduğu gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor.

IMSANPRES ve İMSANMAKİNA’da yürüttüğümüz Dijital Dönüşüm Projeleri kapsamında;

  • tüm veri tabanlarının ve süreçlerin şirket portalına taşınması,
  • birçok fabrikamızda pilot uygulama aşamasında olan sahadan veri toplama sisteminin yaygınlaştırılarak daha üst seviyelere çıkarılması, konularında çalışmalarımız devam etmektedir.

BEYSAD’a ilişkin görüşleriniz, BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?

BEYSAD’ın Türkiye’de Beyaz Eşya sektörü’nün küresel rekabet gücünü artırmak ve Sanayi 4.0 dönüşümünü hızlandırmak konusundaki çalışmalarını yakından takip ediyoruz.

BEYSAD’ın üyeleri arasındaki işbirliklerini güçlendirmesi, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim konularında rehberlik etmesi bizler için büyük önem taşıyor. Ar-Ge, inovasyon ve yeşil dönüşüm yatırımlarında öncü rol üstlenmesi de sektöre katma değer sağlayacaktır.

Ayrıca genç mühendislerin sektöre kazandırılması, KOBİ’lerin dijital yetkinliklerinin artırılması ve uluslararası pazarlarda üyelerinin daha görünür hale gelmesinin sağlanması konularında BEYSAD’ın aktif destek ve liderliğinin artan şekilde devam etmesini bekliyorum.